İyi insanlara kötü şeyler yapan iğrenç biri var. | Open Subtitles | رجل شرّير يقوم بأشياء شرّيرة لأناس خيّرين |
Zach, sen de özünde iyi olsan da zalimce ve saçma şeyler yapan ayrıcalıklı bir aptalsın. | Open Subtitles | زاك ، أنت مجرد أبله مخبول يقوم بأشياء قاسية غبية مع أن لديك قلب طيب |
Dolandırıcılara kötü şeyler yapan birçok insan var. | TED | هناك من يقوم بأشياء قبيحة للمحتالين. |
Deliler niye delice şeyler yapar diye sormayı bıraktım artık. | Open Subtitles | لقد توقفت عن طرح اسأله منذ وقت طويل عن لماذا المجنون يقوم بأشياء مجنونه |
- Bedenimiz çılgınca şeyler yapar. | Open Subtitles | الجسد يقوم بأشياء غريبة |
Çünkü ben onun için bir şeyler yapıyordum ve o da benim için bir şeyler yapıyordu. | Open Subtitles | لأني كنت أقوم بأشياء له وهو يقوم بأشياء لي |
Aklım, anlayamadığım şeyler yapıyordu. | Open Subtitles | ذهني كان يقوم بأشياء لا يمكنني فهمها |
Benim için güzel şeyler yapan Hubert adında çok zengin bir Fransız var. | Open Subtitles | هناك شاب فرنسي ثري جداً اسمه "أوبير" يقوم بأشياء لطيفة لي، |
- "Bedenimiz çılgınca şeyler yapar." | Open Subtitles | "الجسد يقوم بأشياء غريبة" |
Bir şeyler yapar. | Open Subtitles | يقوم بأشياء |
Matt'ın sorunları vardı, muhtemelen karışık şeyler yapıyordu... | Open Subtitles | ـ(مات) كانت لديه مشاكل ..... و لقد كان يقوم بأشياء , هو من المحتمل |