Yemek yapmayı hiç bilmiyorum ama insan aşık olunca çılgınca şeyler yapıyor! | Open Subtitles | لا أطهو في العادة، ولكن حينما يحب المرء فهو يقوم بأمور جنونية |
Demek beer pong'un su götürmez şampiyonu harika şeyler yapıyor. | Open Subtitles | بطل الجعة بدون مُنافس حقاً ، بدأ يقوم بأمور عظيمة |
Hep böyle şeyler yapıyor. | Open Subtitles | دائما يقوم بأمور مثل هذه |
Benim yaptığımdan çok daha kötü şeyler yapan birini içeri tıkıyorum. | Open Subtitles | كلا، ما أفعله هو سجن طليق يقوم بأمور أسوأ مما فعلتها |
Küçük şeyler yapan küçük bir adam oldum. | Open Subtitles | وبسرعة، أصبحت رجلا صغيرا يقوم بأمور صغيرة |
Psikoz, insana garip şeyler yaptırır. | Open Subtitles | الإضطراب العقلى قد يجعل الفرد يقوم بأمور غريبة |
- Kırık kalp adama aptalca şeyler yaptırır. | Open Subtitles | أجل، قلب محطم يمكن أن يجعل الرجل يقوم بأمور غبية. -وكذلك المال والفرص . |
Kötü zamanlama, biliyorum ama beni bir yere kilitlemene izin vermeyeceğim çünkü akıldışı şeyleri yapan kişi ben değilim. | Open Subtitles | إنه توقيت سيء، أعلم لكنني لن أدعك تسجنينني لأني لست من يقوم بأمور جنونية |
Kötü şeyler yapıyor! | Open Subtitles | أنه يقوم بأمور سيئة! |
Ben kralların yaptığına benzer şeyler yapan normal bir insanım. | Open Subtitles | فقط مجرد رجل عادي يقوم بأمور خارقه |
Biliyorsun, dünyadaki çok önemli şeyleri yapan büyük bir adam olduğunu ve bu nedenle | Open Subtitles | تعلمين، كنت أتخيل أنه رجل عظيم يقوم بأمور عظيمة في العالم |