Annem, babamın bir ilişkisi olduğundan şüphelenmişti. | Open Subtitles | لقد شكت والدتي بأنَ والدي يقيم علاقة غرامية |
bir ilişkisi olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | بدأت أشك بأنه يقيم علاقة غرامية |
bir ilişkisi vardı vücudu dövmelerle dolu biriyle. | Open Subtitles | كان يقيم علاقة غرامية مع صاحبة وشم غريب |
- Sanırım kocamın bir ilişkisi var. | Open Subtitles | أعتقد أن زوجى يقيم علاقة غرامية |
Kocamın yıllardır bir ilişkisi var. | Open Subtitles | ظل زوجي يقيم علاقة غرامية لسنوات. |
- bir ilişkisi varmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | -يبدو بأنه يقيم علاقة غرامية |
- bir ilişkisi varmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | -يبدو بأنه يقيم علاقة غرامية |
Kocamın yıllardır bir ilişkisi olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | إنّني أعلم... إنّ زوجي يقيم علاقة غرامية منذ سنوات. |
Kocamın bir ilişkisi yoktu. | Open Subtitles | لم يكن زوجي يقيم علاقة غرامية |
Bence Adam'ın bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | أعتقد أنّ (آدم) كان يقيم علاقة غرامية سريّة. |
Sanırım Hal'in bir ilişkisi var. | Open Subtitles | أعتقد أن (هال) يقيم علاقة غرامية |
John'un Martha'yla bir ilişkisi var ama Martha Alan'a aşık ve kazağına bakılırsa Alan muhtemelen homoseksüel mutluluğun matematiksel olasılığını çözmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | ،)جون) يقيم علاقة غرامية مع (مارثا) لكن (مارثا) مغرمة بـ (ألن)، وأظنه على .الأرجح شاذ، من خلال السترة التي يرتديها لذا، إنني أحاول حساب الإحتمالات .الرياضية لهذه السعادة |