Bu arada o gerçeği öğrendiğinde, biz çoktan kaybolmuş olacağız. | Open Subtitles | ولكن عندما يكتشف ما حدث سنكون رحلنا لابعد ما يكون |
Gary, Stanton Parish bu cihazın bizde olduğunu öğrenince onu bulmaya gelecektir. | Open Subtitles | غارى.. عندما يكتشف ستانون باريش ان الجهاز بحوزتنا فسوف يأتى للبحث عنه. |
Eğer dünya iyileştiren toprağın nereden geldiğini öğrenirse hepsini alır. | Open Subtitles | عندما يكتشف العالم من أين تأتي التربة الشافية ، هذه جميعا تنتهي |
Er geç bunu öğrenecek. Kendi kendine öğrenmeden sen söylemelisin. | Open Subtitles | عاجلاً أو آجلاً سوف يعرف أخبريه قبل أن يكتشف ذلك بنفسه |
Ve Neil'in bu şekilde öğrenmesini istemiyorum. Gerçekten bunu haketmiyor. | Open Subtitles | وأنا لا أريد نيل أن يكتشف هذا الطريق أنه حقا لا يستحقه |
Benim için endişelenirler, biri öğrenecek diye ama beni değiştirmeye çalışmadılar. | Open Subtitles | قلقين بشأني بأن أحداً ما يكتشف حقيقتي ولكنهم لم يحاولوا تغيري |
Hayatında istediğin en son şey Federal oğlunun yaptığımızı öğrenmesi olur. | Open Subtitles | آخر شيء تـُريده أن يكتشف أبنكُ الفدرالي ما فعلناه في السابق |
1. Perde, Sahne 3: amcasının babasını öldürdüğünü öğrenir. Amcasına doğru gittiğini ve neredeyse onu öldürdüğünü | TED | عندما يكتشف أن عمه قتل والده أتذكرون كيف كان يذهب إلى عمه |
Kral beni ve bebeğini buraya tıktığını... ..öğrendiğinde öfkeden kuduracaktır. | Open Subtitles | الملك سيغضب عندما يكتشف أنكِ تغلقين علىّ وعلى طفله هنا. |
Bir annesi olduğunu onu seven bir annesi olduğunu öğrendiğinde ne olacak? | Open Subtitles | ماذا يحدث عندما يكتشف ان لديه أم؟ وأنها تحبه؟ |
Ama yok. Bunu öğrendiğinde çok sinirlenecek. | Open Subtitles | ولكنها ليست معك، عندما يكتشف الحقيقة، سيجنّ جنونه |
Ve babam böyle bir yerde olduğumu öğrenince... beni insanın insan gibi, misafir gibi muamele gördüğü... o klas hastanelerden birine naklettirir! | Open Subtitles | وعندما يكتشف ابي اننى في هذا المكان سيقوم بتحويلي الى روح مثلهم حيث يعالجونك بالشكل الصحيح كآدمى ، او ضيف |
Ve babam böyle bir yerde olduğumu öğrenince... beni insanın insan gibi, misafir gibi muamele gördüğü... o klas hastanelerden birine naklettirir! | Open Subtitles | وعندما يكتشف ابي اننى في هذا المكان سيقوم بتحويلي الى روح مثلهم |
Eğer bunu öğrenirse, onu korumadığın için seni öldürecek olması. | Open Subtitles | وعندما يكتشف هذا، فهو سيقتلك لعدم حمايتك له |
Sonra da... ne iş yaptığımı, daha önce neler yapmış olduğumu... öğrenirse ne olur dedim kendime. | Open Subtitles | ومن ثم فكرت ماذا سيحدث عندما يكتشف ماذا أفعل ومن أنا ، وماذا فعلت ؟ |
Şu adam neler olup bittiğini öğrenmeden ondan kurtulmamız gerekmiyor mu? | Open Subtitles | ألا يجب أن نتخلص من هذا الرجل قبل أن يكتشف ماذا يحدث ؟ |
Roger, kimsenin bizi öğrenmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد لأحد أن يكتشف أمرنا وكيف سيكتشفون ؟ |
Eğer bu kiralık katil bir iblis tarafından tutulduysa P. Halliwell'in hâlâ hayatta olduğunu öğrenmesi ve başka birini göndermesi an meselesidir. | Open Subtitles | فهي مسألة وقت فحسب حتى يكتشف بأنّ، ب. هالوويل |
Jack teslimatın yapıldığını öğrenir öğrenmez harekete geçeceğiz ve tutuklayacağız. | Open Subtitles | بمجرد أن يكتشف جاك متى سيتم ميعاد التسليم سنعود للوضع السابق وننفذ الاعتقال |
İlgilenmemiz gereken tek şey dün gece mozoleden neyin çalındığını öğrenmek şu anda. | Open Subtitles | قلقنا يكتشف ما تمت سرقته من الضريح ليلة أمس |
Her zaman gizli saklı mı olacak? Birisinin öğrenmesinden korkacak mıyız? | Open Subtitles | أهكذا ستكون علاقتنا، نتسلل طيلة الوقت ونخشى أن يكتشف أحد أمرنا؟ |
Bunu senden öğrendiği zamanın yüzünün halini görmeyi çok isterim, beyaz serseri. | Open Subtitles | أحب أن أرى منظر وجهه عندما يكتشف انك صورتهما وهما يتضاجعان |
Bazen kimsenin haberi olmadan kopyaları gösterirler. | Open Subtitles | واحيانا يعرضون النسخه المقلده دون ان يكتشف احد |
Sanki hiç kimse bebeği öğrenmeyecek ve o hiç yokmuş gibi. | Open Subtitles | كأن إذا لم يكتشف أحد شيئاً عن الطفل، فهو غير موجود |
Her casusun kariyerinde, bir zaman gelir... birileri,bir şekilde sizin kim olduğunuzu anlar. | Open Subtitles | هناك وقت في مهنة اي عميل شخص ما بطريقة ما يكتشف من انت |
Görecek çok şey var burada ama ortaya çıkarılmayı bekleyen çok daha fazlası gizli. | TED | هنالك الكثير لرؤيته هنا لكن هناك أكثر من ذلك مخفياً بانتظار أن يكتشف. |