"يكن حادثا" - Traduction Arabe en Turc

    • kaza değildi
        
    • kaza değil
        
    • kaza değilmiş
        
    • kaza olmadığına
        
    • kaza olmadığını
        
    Jaynie'ye orada her ne olduysa kaza değildi, tamam mı? Open Subtitles أيا كان ما حدث لجين هناك لم يكن حادثا, حسنا؟
    Jenna Donovan'ın ölümü bir kaza değildi, cinayetti. Open Subtitles كان الموت جينا لم يكن حادثا. اغتيل قالت.
    Şey, kafasından vurulmuş, merminin üzerine düşmediyse, bu kaza değildi. Open Subtitles آه، حسنا، تم إصابتها برصاصة في الرأس لذلك ما لم تكن قد تعثرت وسقطت على رصاصة، فإنه لم يكن حادثا
    Aslına bakarsan bu, bir kaza değil. Open Subtitles حسنا , انظر , هناك شيء , كان عليه , لم يكن حادثا.
    Her halükarda bu partinin böyle sonuçlanması kaza değilmiş. Open Subtitles في كلا الحالتين إقتحام هذه الحفلة لم يكن حادثا
    Çoğunuz polis olduğunuza göre bunun bir kaza olmadığına dair kanıt bulursak ve tutuklama yapılmazsa o zaman tekrar değerlendiririz. Open Subtitles الآن، معظمكم من رجال الشرطة. يجب إيجاد أي دليل يثبت أن ذلك لم يكن حادثا ولا نقوم باي إعتقالات سوف نعيد التقييم في حينه
    Bir doktor olarak bunun bir kaza olmadığını ispatlayamam. Open Subtitles حسنا، كطبيب، لا أستطيع إثبات أنه لم يكن حادثا
    Baba, bu bir kaza değildi. Dan'i Krueger öldürdü. Open Subtitles أبي، إنه لم يكن حادثا كروغار قتل دان
    ama bu bir kaza değildi. Open Subtitles لكنه لم يكن حادثا لقد قلتيه بنفسك
    O gece olanlar kaza değildi. Open Subtitles ماحدث فى تلك الليله لم يكن حادثا.
    O bir kaza değildi. Open Subtitles الحادث لم يكن حادثا حقيقيا وفقا للتشريح
    Geçen seferde kaza değildi, Alison. Open Subtitles لم يكن حادثا فالمره الماضيه، أليسون
    Evet, bu bir kaza değildi! Open Subtitles هذا لم يكن حادثا
    Bu kaza değildi. Ben kardeşimi öldürdüm. Open Subtitles لم يكن حادثا أنا قتلت أخّي
    Ekuador'daki dava bir kaza değildi.Petrol şirketleri bunu bile bile kasten yaptı;bunu para kazanmak için yapıyorladı bunun yanı sıra, dünyabankasının performans kaydına şöyle bir göz atacak olursak bu kurumun fakir ülkeleri kalkındırmak ve yoksulluğu azaltmak adına hiçbir şey yapmadığı ama yoksulluk ve para açığının giderek arttığı görülür.. Open Subtitles في حالة الاكوادور لم يكن حادثا, شركات النفط فعلتها عمدا ؛ انهم يعرفون أنهميفعلونذلكلتوفيرالمال. وعلاوة على ذلك ، نظرة خاطفة على سجلات البنك الدولي ،وهي المؤسسة التي تدّعي علنا مساعدة الدول الفقيرة على التطوير والتخفيف من حدة الفقر ، لم تفعل شيئا سوا زيادة الفقر و توسيع فجوة الثروة
    - Yangın bir kaza değildi. Open Subtitles الحريق لم يكن حادثا
    Ne kadar korkunç bir kaza. kaza değildi, o öldürüldü. Open Subtitles ذلك لم يكن حادثا لقد قُتلت
    Yani kaza değildi. Open Subtitles هذا لم يكن حادثا.
    Prenses Joanne'un ölümüyle ilgili olarak... ..bunun bir kaza değil suikast olduğu yönünde kanıtlarım var. Open Subtitles تعلّق بموت الأميرة جوان... لدي دليل بإنّه لم يكن حادثا لكن إغتيال.
    Düşes konusunda haklıymışsın, kaza değilmiş. Open Subtitles كنت على حق حول الدوقة لم يكن حادثا
    Clark ölmeden bunun bir kaza olmadığını söylemişti. Open Subtitles انطلق كلارك مع حشود قاسية جداً والكلام هو أنه لم يكن حادثا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus