| Bu toplumdan bir başka aileye daha çocuklarının öldürüldüğünü söylemeyi tercih etmiyorum, sakıncası yoksa. | Open Subtitles | أفضل أن لا أخبر أباء أخرين في هذا المجتمع أن طفلهم قُتل إذا لم يكن لديكم مانع |
| - Harika, ama önce sakıncası yoksa, bir yoklama almalıyım. | Open Subtitles | رائعاً نعم حسناً , عظيم قبل أن نبدأ , دعوني أسجل الحضور , إن لم يكن لديكم مانع |
| Aslında sakıncası yoksa ben biraz uzanacağım. | Open Subtitles | أظنني سآخذ قيلولة قصيرة إن لم يكن لديكم مانع. |
| Sizin için mahsuru yoksa kimliklerinizi görebilir miyim? | Open Subtitles | لو لم يكن لديكم مانع أريد الإطلاع على تحقيق الشخصية |
| sakıncası yoksa kendi analistimi kullanmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أحضر محللتي الخاصة للعمل على هذا إن لم يكن لديكم مانع. |
| Eğer sakıncası yoksa, Zora ve ben yalnız kalabilir miyiz? | Open Subtitles | إن لم يكن لديكم مانع هل أستطيع الانفراد بـ(زورا) للحظات؟ |
| Şimdi, eğer sakıncası yoksa. | Open Subtitles | الآن، إن لم يكن لديكم مانع. |
| sakıncası yoksa tabii. | Open Subtitles | -إن لم يكن لديكم مانع |