Sanırım elveda demek için iyi bir zaman. | Open Subtitles | الأن ربما يكون الوقت المناسب لكي تقول وداعك |
Şu an Pittsburgh'da eski şirketindeki artistik direktörünle yapmış olduğum telefon görüşmesini sana söylemek için iyi bir zaman olabilir. | Open Subtitles | هذا قد يكون الوقت المناسب لإخبارك عن بعض المكالمات التي أجريتها مع المدير الفني لمؤسستك السابقة |
Ben aslında taşınmak için iyi bir zaman olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | كلّا. في الواقع كنت أفكّر أنّه الآن قد يكون الوقت المناسب لي للإنتقال. |
Belki Örtbas ın tanımını yapmanın tam zamanı. Özellikle Bay Smith işin içindeyse. | Open Subtitles | الآن ربما لن يكون الوقت المناسب للتحديد وبشكلٍ خاص لأنّها تتعلق بالسيد (سميث) |
Şu an tam zamanı olmayabilir. | Open Subtitles | الآن قد لا يكون الوقت المناسب |
Belki de bu konuşmayı yapmak için doğru zaman değil. | Open Subtitles | قد لا يكون الوقت المناسب لإجراء هذا الحديث |
Şimdi doğru zaman olabilirmiş gibime geliyor. | Open Subtitles | واشعر انه قد يكون الوقت المناسب. |
İzi takip etmek için iyi bir zaman olabilir. | Open Subtitles | قد يكون الوقت المناسب لبدء ذلك التعقب |
Bademciklerinin tekrar şişmesi için hiç iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | الحمدلله هذا لن يكون الوقت المناسب |
-Ve gerçekten bunun için iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | -ومن المؤكد لن يكون الوقت المناسب لذلك |
Şimdi tam zamanı! | Open Subtitles | الان سوف يكون الوقت المناسب |
Bunkie'nin öldürülmesi ve Kidd Fo-Fo karışıklığıyla belki de arz için doğru zaman değildir. | Open Subtitles | ( مع مقتلِ ( بونكي ) و فوضى ( كيد فوفو قد لا يكون الوقت المناسب لأن نكون شركة عامّة |