Ve onun gözünde siz kayropraktik uzmanının bekleme odasında tanışan iki yabancısınız sadece. | Open Subtitles | وبما أنّه معني بالأمر، أنتما مجرّد غريبين يلتقيان في غرفة انتظار لعيادة تقويم العظام. |
Kar fırtınasında tanışan iki kişi. | Open Subtitles | شخصان يلتقيان في عاصفةٍ ثلجية |
Bir sanatçı, konusuyla birbirine uyuştuğunda ortaya ilginç şeyler çıkar. | Open Subtitles | انه امر غريب يحدث عندما فنان وموضوع يلتقيان |
Yapabilirsen, kanatlarını birbirine değdirir gibi yap, duraksamadan. | Open Subtitles | اجعل طرفي جناحيك يلتقيان إن استطعت دون مواربة |
Kamboçya'da birleştikleri yere gelip beni alsınlar. | Open Subtitles | حيث كامبون وانهار ميبون يلتقيان في كمبوديا |
Ve birleştikleri çizgi. | Open Subtitles | و ذاك الخط عندها يلتقيان |
Kara bir güneş üstünde birleşiyorlar. | Open Subtitles | يلتقيان فوق شمس سوداء ؟ |
Nixon'la tanışan iki kızın olduğu filmi koysalar daha iyiydi. | Open Subtitles | ذلك الفلم عن الفتاتين اللتان يلتقيان بـ(نيكسون) |
Çin'de politika ve işler birbirine karışır, eminim bunu biliyorsunuzdur. | Open Subtitles | السياسة و الأعمال يلتقيان في الصين كما تعلمين. |
Senin... Senin ve benim inandığım birbirine çakıştı. | Open Subtitles | ما أؤمن به وتؤمن به يلتقيان سويًا |