"يلفظ أنفاسه" - Traduction Arabe en Turc

    • nefesinde
        
    • nefesini
        
    • içi dışına
        
    Son nefesinde, babası kiliseyi bana miras etti. Open Subtitles و هو يلفظ أنفاسه الأخيرة أورثني والده بيت القس في وصيته
    Son nefesinde, babası kiliseyi bana miras etti. Open Subtitles و هو يلفظ أنفاسه الأخيرة أورثني والده بيت القس في وصيته
    Arkadaşların son nefesinde hep yalvardı Open Subtitles صديقك أقسم وهو يلفظ أنفاسه الاخيرة أنك مرتعب وتتجه شرقا
    Son nefesini verene dek beklemiş dünyanın sonu gelene kadar. Open Subtitles سيكون بانتظارها حتى يلفظ أنفاسه الأخيرة حتى تتوقف عجلة الحياة تماما
    Ölüm eşiğindeyken ona bakacak birileri olsaydı son nefesini yalnız başına vermek zorunda kalmazdı. Open Subtitles لو كان لديه أحد ما ليعتني به عندما حاصره الموت، بدلاً من الاستلقاء هناك وحيداً وهو يلفظ أنفاسه الأخيرة
    Ondan sonra içi dışına çıkana kadar dövdü. Open Subtitles ولم يتركه حتى كاد يلفظ أنفاسه
    Son nefesinde şöyle söylüyor... Open Subtitles وهو يلفظ أنفاسه الأخيرة يقول،
    Evet ve son nefesini hapiste verecek Metropolis Hastanesindeki VIP süitinde değil. Open Subtitles نعم... وسوف يلفظ أنفاسه الأخيرة بالسجن... ...
    Hayır, son nefesini verirken onu izlemek istiyorum. Open Subtitles لا، أريد أن أراه يلفظ أنفاسه الأخيرة
    Ama Barfi son nefesini verirken kilometrelerce ötede, Darjeeling'te idi. Open Subtitles و لكن (بارفي) كان بعيدًا عنِّي يلفظ أنفاسه الأخيرة في دارجيلنغ
    Şafak söktükten biraz sonra, 26 Nisan 1865 Çarşamba günü John Wilkes Booth son nefesini verir. Open Subtitles الفجر في الأربعاء 26 أبريل ، 1865 (جون ويلكس بوث) يلفظ أنفاسه الأخيرة
    Ondan sonra içi dışına çıkana kadar dövdü. Open Subtitles ولم يتركه حتى كاد يلفظ أنفاسه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus