Silahlarıyla denizlerimizde dolaşıyor ve çöpleriyle okyanuslarımızı kirletiyorlar. | Open Subtitles | انهم ينقلون أسلحتهم عبر بحارنا, و يلوثون محيطتنا بمخلفاتهم |
Bizi kirletiyorlar. Bak, tam bir Belçika tenceresi. | Open Subtitles | انهم يلوثون هوائنا بدخان سيارته. |
İnsanlar, arabaları ve egzozları atmosferi kirletiyorlar. | Open Subtitles | الجميع في سياراتهم يلوثون الأجواء |
Bunlar ülkemizi kirletiyorlar. Kanımızı pisletiyorlar. | Open Subtitles | فقومه يلوثون أرضنا ويجعلون دماءنا قذرة |
Bunlar memleketimizi kirletiyorlar. Kanımızı pisletiyorlar. | Open Subtitles | فقومه يلوثون أرضنا ويجعلون دماءنا قذرة |
Şimdiye kadar çevreyi korumak istiyorlardı. Oysa şu anda içme suyunu kirletiyorlar. | Open Subtitles | حتى الآن هم يريد حماية البيئة لكنهم الآن يلوثون مياه الشرب! |