Kimse seni annenden piyano dersi almak istemediğin için suçlamıyor. | Open Subtitles | لا أحد يلومك على رفضك لأخذ دروس البيانو من أمك |
Chris seni hiçbir şey için suçlamıyor. | Open Subtitles | (كريس) لا يلومك على أي شيء |
- Annenin gitmesinden seni suçladı. | Open Subtitles | لست واثقا. كان يلومك على رحيل والدتك. |
Annenin ölümü için ne diye seni suçladı ki? | Open Subtitles | لماذا يلومك على وفاة والدتك؟ |
- Adam aklını kaçırmış, Amiralim. - Sizi karısının ölümüyle suçluyor. | Open Subtitles | أنه جن تماماً يا أدميرال، إنه يلومك على وفاة زوجته |
Booze köpekbalıklarına sahip olamadı, şimdi de beni suçluyor. | Open Subtitles | "البوز" لم يستطع إبقاء أسماكة في الخزان و الأن هو يلومك على ذلك. |
Bir şeyler için seni suçladığı çok açık. | Open Subtitles | من الواضح أنه يلومك على شيء |
Tamam, kimsenin sizi suçladığı yok. | Open Subtitles | -حسناً، إسمع، لا أحد يلومك على شيء . |
Hayatını mahvettiğin için suçladı. | Open Subtitles | كان يلومك على تدمير حياته. |
Oğlumu kaybettiğim zaman. Ve bundan ötürü Mike seni suçluyor? | Open Subtitles | ومايك يلومك على انك اضعتيه؟ |
Marcus'un dosyalarına göre, ...içinde bulunduğu durumla ilgili sizi suçluyor, ...ki bunu Binghamton'da defalarca gündeme getirdi. | Open Subtitles | وفقاً إلى ملفات "ماركس" إنه يلومك على تكوينه النظامي والذي طرحه بشكل متكرر في (بينج هامتون) |