Evet. Tamam. Şimdi, yapmanızı istediğim şey şu; bugüne kadar heteroseksüel bir çifti seks yaparken duyduysanız elinizi kaldırın. | TED | كل ما أريدكم أن تفعلوه هو أن ترفعوا أيديكم إذا سمعتم من قبل عن شخصين يمارسان الجنس |
- Çünkü onları havuzlarında seks yaparken gördüm. | Open Subtitles | -لأني رأيتهما يمارسان الجنس في حمام السباحة |
Elimizde yetişkin olmadıkları halde seks yapan iki çocuk var. | Open Subtitles | أنت عندك طفلان يمارسان الجنس قبل هم بالغون بما فيه الكفاية للمعرفة كيفية التعامل معه. |
Çocuklar, demin dışarıda, arabada sevişen iki insan gördüm! | Open Subtitles | رأيت اثنان يمارسان الجنس في سيارة في الخارج |
Daphne ve Joe evimde sevişiyor ve bu beni çok garip bir durumda bırakıyor. | Open Subtitles | دافني و جو يمارسان الجنس في شقتي و هذا يضعني في موقف محرج جداً |
Sonra, küçükken, annemle babamı sevişirken gördüğümü hatırladım. - Bunların hepsi ilk seansta mı oldu? | Open Subtitles | وعندئذ تذكرت عندما كنت طفلة كيف رأيت بشكل عرضي والدي ووالدتي يمارسان الجنس |
Bak, işin aslı gençler seks yapar. | Open Subtitles | انظري، حقيقة الأمر هي أن المراهقين يمارسان الجنس |
Lütfen, sevişiyorlar. | Open Subtitles | ربما يغفلان قليلاً بالله عليكِ, انهما يمارسان الجنس |
Beraber yatıyorlarmış ama seks yapmıyorlarmış. | Open Subtitles | إتضح أنهما ينامان معا و لكن لا يمارسان الجنس |
Ahbap onlar seks yapmıyorlar. | Open Subtitles | إنهن لا يمارسان الجنس |
- Çünkü onları havuzlarında seks yaparken gördüm. | Open Subtitles | -لأني رأيتهما يمارسان الجنس في حمام السباحة |
Duygusal yolculuğum, beş yaşında, annemleri, babamın "kaya matkabı" olarak adlandırdığı pozisyonda seks yaparken yakalamamla başladı. | Open Subtitles | حياتي العاطفيه بدات عندما دخلت علي والدي و هما يمارسان الجنس... في وضع والدي يسميه والدي هزلا" المطرقه الكبيره " |
Ev otelden ucuza gelmişti. Howard, Meg ve Hugo'yu yatakta seks yaparken yakalar. | Open Subtitles | ضبطهما (هاورد) وهما يمارسان الجنس في سريره |
New York'ta kafeste seks yapan iki polisi izlemek için 10$ verirler. | Open Subtitles | حسنا في مدينة نيويورك الشباب قد يدفعون عشرة دولارات لمشاهدة ذلك شرطيان يمارسان الجنس في قفص |
Biz çamurda seks yapan iki insanız. | Open Subtitles | نحن اثنين من الناس يمارسان الجنس في الوحل. |
- Hayır, seks yapan bir çift vardı. | Open Subtitles | لا، كانا زوجين يمارسان الجنس |
Göstermek istediğin kadarını, seni canavar, otel odasında sevişen iki insanı. | Open Subtitles | هو رأى تماما ما اردت انت منه ان يراه ايها المتوحش شخصان يمارسان الجنس في فندق |
Örneğin, yatak odasında şömine olmasını seksi fakat sevişen insan heykelinin seksi olmadığını öğrenmek harika. | Open Subtitles | على سبيل المثال ...فقد كان من الرائع أن أتعلم أن وجود مدفأة فى غرفة النوم الرئيسية شىء مثير ولكن تمثال لشخصين يمارسان الجنس شىء غير مثير |
- Arabamızda sevişiyor mu bunlar? | Open Subtitles | يمارسان الجنس في سيارتنا |
Jeff ve Britta gizlice sevişiyor. | Open Subtitles | جيف) و (بريتا) يمارسان الجنس) في السر |
İstenmeye en yakın hissettiğim an onlar sevişirken bir kızın arkadaşı John'un ceplerini karıştırmama izin vermesiydi. | Open Subtitles | أقرب شعور أحسست به مرغوبًا كان من فتاة التي جعلتني أسرق من جيب زبونها بينما يمارسان الجنس. |
Çünkü hiç kimse ebeveynleri sevişirken düşünmek istemez. | Open Subtitles | اعلم ان الابناء لايرغبون بمعرفة ان الوالدين يمارسان الجنس |
Günün birinde seks yapar. | Open Subtitles | وفي يومٍ ما يمارسان الجنس |
Neyse işte içinde sevişme olsun dedin, sonra sevişiyorlar. | Open Subtitles | قلت أنك تريد الجنس و أظنهما يمارسان الجنس |
Galiba sevişiyorlar. | Open Subtitles | أظن أنهم كانا يمارسان الجنس |
Gençlik yıllarından beridir beraber yatıyorlarmış. | Open Subtitles | لقد كانا يمارسان الجنس مع بعضهما البعض منذ ان كانا مراهقان |
John ve Ann artık seks yapmıyorlar. | Open Subtitles | (جون) و(آن) لا يمارسان الجنس بعد الآن |