Siyah, iri yapılı, güneş gözlüklü. Bir de kürdan çiğniyordu. | Open Subtitles | أسود مائل الى البني ,و يرتدي نظارات و يمضغ مسواك |
Siyah, iri yapılı, güneş gözlüklü. Bir de kürdan çiğniyordu. | Open Subtitles | أسود مائل الى البني ,و يرتدي نظارات و يمضغ مسواك |
Benim gibi iyi de değil. Dahası, Kürdan çiğniyor. | Open Subtitles | وليس على نحو جيد مثلي اضافة انه يمضغ عود الاسنان |
Gazını kesmek istemem ama köpeğin yastığımızı çiğniyor. | Open Subtitles | إسمع ، أنا لا أريد أن أقاطع مشروعك الكبير لكن كلبك يمضغ وسادتي |
Şişeyi kırdıktan sonra onu sakız gibi çiğneyen birini duymuştum? | Open Subtitles | سمعت بأنه يمضغ الزجاجة بعد ان يحقن نفسه بها ؟ |
Galler'in prensiyle yemek yemiştim, katil balinalarla da.. tek öğrendiğim şey yemeği ağzını açmadan çiğnemek. | Open Subtitles | وقاتل الحيتان ، لكن الأخير هو مَن كان يمضغ بلا صوت |
Her lokmayı altı kez çiğne ki bereketli olsun. | Open Subtitles | يمضغ كل ملعقة ست مرات لكي يحصل علي الفائدة. |
Deliye döndüğünü duydum Liz yaban arılarını yiyen bir katırdan daha da öfkeliymişsin bir vatansever olarak olman gerektiği gibi. | Open Subtitles | لقد سمعت أنك غاضبة يا ليز أغضب من الشخص العنيد الذي يمضغ النحل وكما أنه يتوجب عليك كونك محبة لوطنك |
Biz onu müzeden buraya getirdik hatırlıyorum sorgudan önce kocaman bir sakız çiğniyordu | Open Subtitles | هذا صحيح اتينا به من المتحف الى هنا اتذكر قبل استجوابه كان يمضغ علك |
Tüm Amerika'lılar gibi sakız çiğniyordu. | Open Subtitles | و كان يمضغ العلكة كحال جميع الأمريكان |
Bekleyin. Sanki tikliymiş gibi kalemini çiğniyordu. | Open Subtitles | إنتظر، كان يمضغ قلمه كأنها حالة عصبية |
Sanki iblis yutamayacağı bir lokmayı çiğniyor. | Open Subtitles | مثل الشيطان عندما يمضغ عظمة لا يمكنه بلعها |
Sanki birisi içini çiğniyor gibi. | Open Subtitles | كما لو كان هناك من يمضغ أحشاءك |
Bu çitflik hayvanı, ofiste Paan çiğniyor. | Open Subtitles | سيدي , هذا الحيون يمضغ " بآن " في المكتب |
Gaffney'de eskilerin söylediği gibi, tütün çiğneyen adama tokat atma. | Open Subtitles | كما اعتدنا أن نقول في جافني، لا تصفع رجلاً وهو يمضغ التبغ. |
Sürekli sakız çiğneyen, lanet olasıca şişkonun tekiydi. | Open Subtitles | لقد كان وغداً سميناً، وكان دائماً ما يمضغ العلكة. |
Her zaman telefon kablosunu çiğnemek. | Open Subtitles | إنه دائماً ما يمضغ سلك الهاتف. |
Ateş! Şimdi çiğne. | Open Subtitles | نار في الفتحة يمضغ الآن |
Yaşamak için cam yiyen bir arkadaşım var. | Open Subtitles | لدي صديق كان يمضغ الزجاج للعيش برزقه |
Tavuk alsana. Bunları çiğnemesi zor. | Open Subtitles | كان ينبغي أن تشتري الدجاج الدجاج يمضغ بسهولة |
Hep "Rum Tum Tugger, Auntie Mame'nin kuyruğunu kemiriyor" derdi. | Open Subtitles | هو كان دائماً مثل "رام تام تاجر يمضغ ذيل العمة "ميم" |
Ağzı açık çiğner. | Open Subtitles | إنه يمضغ العلكة و فمه مفتوح |
Bulunmuş olsalardı, bu lastiği çiğnemiş olurlardı. | Open Subtitles | وكانوا هنا, وكان يمضغ هذا الاطار. |
Bir kurt olsaydı patisini çiğnerdi. | Open Subtitles | الذئب يمضغ من كفه |
O tütün çiğnemiyor John. | Open Subtitles | (أنه لا يمضغ التبغ (جون |
Bir adamın, şişeyi kırdıktan sonra onu sakız gibi çiğnediğini duymuştum. | Open Subtitles | يا رجل سمعت بأنه يمضغ الزجاجة بعد أن يحقن نفسه بها |