- İşte ben varım. Bana inanmıyorsan, babama sorabilirsin. | Open Subtitles | حسنا، أنا, إذا كنت لا تصدقني، يمكنك أن تسأل أبي |
Kadınlar Yüzme Derneği'nden birilerine sorabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تسأل من تشاء من جمعية السباحة للسيدات |
Bana Tanrının olup olmadığı dışında herşeyi sorabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تسأل عن أي شيء يدور برأسك طالما أنك لن تسألني إن كان الرب موجود |
İnsanlara sevdikleri ve sevmedikleri şeyler hakkında temel tercihlerini sorabilirsiniz. | TED | يمكنك أن تسأل الناس عما يحبون وما لا يحبون، مفضلاتهم الأساسية. |
Haydi tatlım arabaya binelim. Bununla hiç bir alakam yoktu istediğinize sorabilirsiniz. Suçtan nefret ederim. | Open Subtitles | ليس لديّ أي شأن بهذا ، يمكنك أن تسأل أي شخص ، أنا أكره الجريمة |
Olumlu duygulara, anlama, akışa, ve tam olarak yüzbinlerce insana karşı nasıl işlerin doğru gitmesini sağlayacaksınız, bunu sorabilirsiniz? | TED | يمكنك أن تسأل كيف تتراكم لديك العواطف الإيجابية و المعاني, و تدفقها تجاه -حرفيا- عشرات الآلاف من البشر؟ |
Bunu yapmak zorundasın ve nedenini soramazsın. | Open Subtitles | يجب أن تقوم بهذا و لا يمكنك أن تسأل عن السبب |
Şahsi olarak o gece benim nerede olduğumu sorabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تسأل عن مكاني بتلك الليلة، شخصياً. |
Yarın birilerine bir müzik öğretmeni ya da Almanca bilen bir bestekâr olup olmadığını sorabilirsin. | Open Subtitles | ربما غدا يمكنك أن تسأل عن مدرس موسيقى أو ملحن يستطيع تكلم الألمانية |
Yarın birilerine bir müzik öğretmeni ya da Almanca bilen bir bestekâr olup olmadığını sorabilirsin. | Open Subtitles | ربما غدا يمكنك أن تسأل عن مدرس موسيقى أو ملحن يستطيع تكلم الألمانية |
Kanıt istiyorsan Francis'e sorabilirsin. | Open Subtitles | 30 ، إذا أردت دليل قاطع يمكنك أن تسأل خادمي الخاص "تذكّر وعدك يا لورد "هنري |
Aventine'ın herhangi bir sokağında benim ismimi sorabilirsin | Open Subtitles | يمكنك أن تسأل في أي شارع بأفنتاين |
- Bugün kıllığım üstümde. İstediğine sorabilirsin. | Open Subtitles | -أنا كاشف الكاذبين اليوم، يمكنك أن تسأل أي شخص |
Hazır gitmişken uzun baklayiş de sorabilirsin. | Open Subtitles | وقد يمكنك أن تسأل, بالإضافة إلى ذلك, عن "الإنتظار الطويل" عندما تكون هناك |
Kesinlikle hayır! Anneme sorabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك أن تسأل أمي ,ليس بمقدوري قتل أحد |
Bu bir kazaydı. Anneme sorabilirsiniz. | Open Subtitles | كان ذلك حادث ، يمكنك أن تسأل أمي |
Hasar o gün oldu. Etrafa sorabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك أن تسأل من تشاء في المنطقة |
Çok güzel, Bay Canning. Sorularınızı yemekten sonra sorabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك أن تسأل سؤالك بعد وجبة الغداء |
sorabilirsiniz tabi ama cevap vermeyeceğim. | Open Subtitles | أعني أنه يمكنك أن تسأل لكنني لن أجيب |
New York'taki pahalı eskortlara sorabilirsiniz, Kamboçya'daki genelev çalışanlarına, Güney Afrika'da sokak çalışanlarına, benim Soho'da çalıştığım eski yerde kadrodaki tüm kızlara hepsi aynı şeyi söyleyecek. | TED | يمكنك أن تسأل المرافقات عاليات التكلفة في مدينة نيويورك، عمال المواخير في كمبوديا، والعاملين في الشوارع في جنوب إفريقيا وكل فتاة موجودة على القائمة في وظيفتي القديمة في سوهو، وسوف يقولون لكم جميعهم الشيء نفسه، |
İstediğiniz herkese sorabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك أن تسأل أي أحد |
Öylece "Juliet nerede?" diye soramazsın ve onun sana doğru yeri göstermesini bekleyemezsin. | Open Subtitles | "لا يمكنك أن تسأل : "أين جولييت وتتوقع منها إرشادك للتوجه الصحيح ! |