"يمكنك إيجاد" - Traduction Arabe en Turc

    • bulabilirsin
        
    • bulabilir
        
    • bulabilirdin
        
    • bulabiliyorsun
        
    • bulabilirsiniz
        
    • bulamıyorsunuz
        
    Evin yolunu bulabilirsin değil mi? Open Subtitles حسناً, يمكنك إيجاد طريق المنزل, صحيح ؟ نعم
    Yeterince para ve kararlılıkla istediğin herkesi bulabilirsin. Open Subtitles فبالمال الكافي والتصميم يمكنك إيجاد أيّ أحد
    Orada, onunla yatmış bir düzine adam bulabilirsin. Open Subtitles يمكنك إيجاد دزينة من الرجال الذين أقاموا علاقة معها.
    Yani, internet taraması ile hastalıkları erkenden bulabilir misiniz? TED إذاً، هل يمكنك إيجاد الأمراض مبكراً بإستخدام الإنترنت؟
    Yemek yiyecek başka bir yer bulabilirdin. Eminim şehirde daha iyi restoranlar vardır. Open Subtitles يمكنك إيجاد أماكن أخرى لتناول الطعام أنا متأكده أن هناك مطاعم افضل في المدينة
    Su bulabiliyorsun. Ama kendi çocuklarını bulmaktan acizsin. Open Subtitles يمكنك إيجاد الماء ولكن لا يمكنك إيجاد أولادك حتى.
    Her iki Amerika kıtasının kökenine ilişkin ipuçlarını Dünya Ticaret Merkezi 1'in tepesinde bulabilirsiniz. Open Subtitles يمكنك إيجاد الدليل لأصل القارتين هنا ، في قمة مركز التجارة العالمي 1
    Cesedi bulamıyorsunuz. Neresi küçük bir sorun bunun? Open Subtitles لا يمكنك إيجاد الجثة كيف لا تكون هذه مشكلة؟
    ya da "Çılgın Kız Kardeşler" gibi şovlar yapmak için vakit bulabiliyorsan, gerçek ailenle birlikte olmak için de vakit bulabilirsin. Open Subtitles أو راهبات يصبحن مجنونات ضمن عائلتك المزعومة عندها يمكنك إيجاد الوقت لعائلتك الحقيقية
    Mutluluğu tekrar bulabilirsin, hatta gerçek aşkı bile ama sana yardım etmeme müsaade etmelisin. Open Subtitles يمكنك إيجاد السعادة مجدداً حتّى الحبّ الحقيقي ولكن عليكَ أن تكون على إستعداد للسماح لي بمساعدتكَ
    Belki bunu kendine anlatmanın bir yolunu bulabilirsin. Open Subtitles ربّما يمكنك إيجاد طريقة لإخبار نفسك بهذا.
    Yeterince iyi bakarsan güzelliği her yede bulabilirsin derler. Open Subtitles يقولون بأنه يمكنك إيجاد الجمال في كل شيء, إذا ما نظرت عن كثب
    Belki bunu kendine anlatmanın bir yolunu bulabilirsin. Open Subtitles ربّما يمكنك إيجاد طريقة لإخبار نفسك بهذا.
    İnternetten daha iyi bir tıbbi bakım bulabilirsin. Open Subtitles مهلاً يمكنك إيجاد رعاية طبية أفضل على شبكة الإنترنت
    Nehri bulabildiğin sürece eve giden yolu da bulabilirsin. Open Subtitles طالما يمكنك إيجاد النهر، بوسعك إيجاد المنزل
    Ancak bunu yapmadan önce bana bunlardan biraz daha bulabilir misin? Open Subtitles ولكن قبل أن أفعل، هل يمكنك إيجاد المزيد لي؟
    "Yedi önemli insana akıl vermek için yedi saat bulabilir misin?" TED "هل يمكنك إيجاد سبع ساعات لتوجيه سبعة أشخاص جديرين بذلك؟
    - Başka bir iş bulabilirdin. - Buldum, yapıyorum işte. Open Subtitles .كان يمكنك إيجاد عمل آخر - .وجدته وأعمل به بالفعل -
    Her şey için bir bahane bulabiliyorsun. Open Subtitles إذاً يمكنك إيجاد عذراً لكل شيء
    İşte bunun gibi nehirlerde bu dağların hammaddesi olan kayaların kökenine ilişkin ipuçları bulabilirsiniz. Open Subtitles و في أنهار كهذه يمكنك إيجاد القرائن على أصل الصخور المكونة منه هذه الجبال

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus