Sihirli tüy sahteydi. Sen Uçabilirsin. | Open Subtitles | الريشة السحرية كانت كمامة فقط, يمكنك الطيران |
Peki... ağabeyinle birlikteyken, uçabiliyorsun, ve ressamla birlikteyken de-- | Open Subtitles | , إذاً . . عندما تكون مع أخيك , يمكنك الطيران |
Uçabilir, dövüşebilir ve... | Open Subtitles | يمكنك الطيران ، يمكنك القتال و يمكنك |
Yardımcı konsol olmadan Uçabiliyor musun? | Open Subtitles | يمكنك الطيران من دون مساعد التحكّم؟ |
Anlamadım? uçabildiğini biliyorum ama hala bir delikanlısın | Open Subtitles | , أعرف أنه يمكنك الطيران لكنك مع ذلك أنت مراهق |
- Bu kadar kötü durumda olamazdık! - uçabileceğini sana kim söyledi? | Open Subtitles | لن اكون شريرا أبدا - من الذي قال أنه يمكنك الطيران ؟ |
Londra'ya Los Angeles'tan uçamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك الطيران لـ لندن من لوس انجلوس |
Senin uçtuğunu nasıl biliyorsam o şekilde. | Open Subtitles | بنفس الطريقة التي اعرف أنه يمكنك الطيران |
Uçabilirsin, Skellig. O'nun için Uçabilirsin.. | Open Subtitles | يمكنك الطيران يا (سكيلنج) يمكنك الطيران إليها |
Düşündüğünden daha yüksekte Uçabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الطيران أعلى مما تظن |
Uçabilirsin! | Open Subtitles | يمكنك الطيران يمكنك الطيران |
uçabiliyorsun ve X-ray görüşün var. Aynı güçler Süpermende de var! | Open Subtitles | يمكنك الطيران ولديك رؤيه باشعه اكس تلك مثل قوى سوبرمان |
Şimdi de uçabiliyorsun demek, değil mi süslü şey? | Open Subtitles | والآن يمكنك الطيران أيضاً رائع، صح؟ |
Neden uçabiliyorsun? | Open Subtitles | يمكنك الطيران لماذا يمكنك الطيران ؟ |
Bırakırsam, Uçabilir misin? | Open Subtitles | إذا تركتك , هل يمكنك الطيران ؟ |
Gerçekten Uçabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك الطيران |
Uçabiliyor musun bakalım şaşkaloz? | Open Subtitles | هل يمكنك الطيران أيها المغفل |
- Sen Uçabiliyor musun? | Open Subtitles | -هل يمكنك الطيران ؟ |
İnsanlar senin uçabildiğini söylüyor. Hadi uç ta göreyim. | Open Subtitles | الناس يقولون أنك يمكنك الطيران طر الآن من أجل حتى أراك. |
Oh, sakın uçabildiğini söyleme çünkü söylersen seni cezalandıracağım. | Open Subtitles | ولا تخبرينني انه يمكنك الطيران لانه اذا امكنك ، سأجعلك تعترفين |
En tepeye çıkınca uçabileceğini düşünüyorsun. | Open Subtitles | حينما تصل الى القمة تظن أنه يمكنك الطيران |
Eğer uçabileceğini düşünüyorsan neden Brooklyn Köprüsün'den atlamıyorsun? | Open Subtitles | أقولك لك . . إن كنت تعتقد أنه يمكنك الطيران لم لا تقفز من جسر (بروكلين)؟ |
Böyle uçamazsın. Ayaklarını birleştir. | Open Subtitles | لا يمكنك الطيران هكذا ضم قدميك معًا |
Senin uçtuğunu nasıl biliyorsam o şekilde. | Open Subtitles | بنفس الطريقة التي اعرف أنه يمكنك الطيران |
Kırık bir kanatla iyi uçamıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكنك الطيران بجناح مكسور , اليس كذلك؟ |
Bence sen uçabiliyorsundur. | Open Subtitles | أنا مقتنعة أنه يمكنك الطيران |