Cık cık cık. Hız Gücü'nü emebildiğim sürece bu zaman diliminden kaçamazsın. | Open Subtitles | طالما مازال بمقدوري امتصاص قوّة السرعة، لا يمكنك الهرب من هذا الزمن. |
Bundan kaçamazsın. | Open Subtitles | هذا شيء لا يمكنك الهرب منه. لايمكنك. لايمكنك الهرب منه. |
Kurumsal yardakçı! İkiyüzlülüğünden kaçamazsın! Utan! | Open Subtitles | يا عميلة رأس المال لا يمكنك الهرب من نفاقك |
İstediğin gibi Kaçabilirsin, ama benim hayatımın bir parçası olmak istemezsin. | Open Subtitles | يمكنك الهرب قدرما تشائين، ولكنك لن ترغبي بأن تكوني جزءاً من حياتي |
-Oh, benden kaçamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك الهرب مني فقد ابتعت لك شراباً تواً |
Uyarı yaptı. Minderin dışına kaçamazsın. | Open Subtitles | هذا لتحذير و لا يمكنك الهرب في المرة القادمة. |
İşte oldu. Saklanabilirsin ama kaçamazsın. | Open Subtitles | ها أنت، يمكنك الإختباء لكن لا يمكنك الهرب. |
Üç yıldır erteliyordum. Ama koşmaktan sonsuza dek kaçamazsın. | Open Subtitles | لقد كنت أتجنبه لمدة 3 سنوات و لكن لا يمكنك الهرب من الركض إلى الأبد |
Kaçılacak kimse olmadığında, kaçamazsın ki. | Open Subtitles | لا يمكنك الهرب في حين لم يعد يتواجد من نهرب منه |
Geçmişinden kaçamazsın. Ya da en azından vurulmadan, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكنك الهرب من ماضيك، على الأقل ليس بدون أن يُطلَق عليك النار، صحيح؟ |
Sonsuza kadar kaçamazsın küçük kız! | Open Subtitles | و سينتهي الأمر بك بالموت لا يمكنك الهرب للأبد أيتها الفتاة الصغيرة |
Seni bundan uzak tutmaya çalıştığımı biliyorum ama gerçek kaderinden kaçamazsın. | Open Subtitles | أدري أنني حاولت إبعادك عنه، ولكن لا يمكنك الهرب من قدرك الحقيقيّ |
Zorunluluklarından kaçamazsın. | Open Subtitles | ستيف لا يمكنك الهرب من التزاماتك |
Sorunlarından kaçamazsın, Norbit. | Open Subtitles | لا يمكنك الهرب من مشكلتك نوربت |
"Benden kaçamazsın! Ben tam bir sporcuyum! | Open Subtitles | لا يمكنك الهرب مني انا نجم عالمي |
kaçamazsın. Bütünyollarbanaçıkar. | Open Subtitles | لا يمكنك الهرب كل الطرق تؤدي الي |
Proxy sunucularıyla Kaçabilirsin Yinchuan'da ama saklanamazsın. | Open Subtitles | يمكنك الهرب عبر مخدمات بروكسي في يانشوان ولكنك لن |
Demek istediğim, Kaçabilirsin; ama saklanamazsın. | Open Subtitles | أقول وحسب يمكنك الهرب ولكن لايمكنك الاختباء |
Volfram ve Ununoctium Takımı'ndan Kaçabilirsin ama saklanamazsın. | Open Subtitles | يمكنك الهرب لكن لا يمكنك الإختباء من فريق التنغستين و أنون أوكتيوم |
Hayatta asla kaçamayacağın şeyler var sanırım. | Open Subtitles | أعتقد هُنالك وقائع بالحياة لا يمكنك الهرب منها مطلقًا |
Sonra eğer, "Bay Doğru" yu bulursan, ki bu, düşük ihtimal, onunla kaçarsın. | Open Subtitles | ثم عندما... إذا التقيت الرجل المناسب... وما هو مشكوك به يمكنك الهرب معه |
Bu sefer her zamanki gibi kaçıp gidemezsin. | Open Subtitles | هذه المرة فقط، لا يمكنك الهرب كما تفعل عادة |
Buradan kolaylıkla kaçabilirdin ama kaçmamayı tercih ettin. | Open Subtitles | كان يمكنك الهرب لكنك لم تفعل لماذا؟ |
kaçabileceğini sanma, Annie çünkü seni yakalarlar. | Open Subtitles | لا تعتقدي انه يمكنك الهرب اني لانهم سوف يمسكون بك |