ABD Tıp Kütüphanesinin bir fotoğrafını görebilirsiniz, insanlar daha iyi olmak için güneşte tutuluyorlar. | TED | هنا يمكنك ان ترى صورة من مكتبة الولايات المتحدة للطب ، حيث يتم وضع الناس في الشمس طلباً للشفاء |
Ve eğer bir bulut geçerse, bulutu, ışığın geçişine izin verdiği uç kısımlarda görebilirsiniz. | TED | وإذا مرت سحابة، يمكنك ان ترى سحابة على النهايات من خلال السماح للضوء. |
Ön taraftaki buzu ve onun arkasındaki pürüzlü kayayı görebilirsiniz. | TED | يمكنك ان ترى الجليد في المقدمة وهذا النوع من الركام الصخري وراء ذلك |
Jeoloji okuduğunda, geçmişte neler olduğunu görebilirsin. Ve müthiş değişimler vardı. | TED | وعندما تدرس الجيولوجيا .. يمكنك ان ترى ماذا حدث في الماضي .. وكيف ان هناك تغيرات رائعة تحدث من حولنا .. |
Gerçekten aklımdan geçeni görebiliyor musun çocuk? | Open Subtitles | هل يمكنك ان ترى حقا ما داخل عقلي, يا فتى؟ |
Aslına bakarsanız, onlar dünyadaki en yangın dirençli bitkilerdir, ve burada gördüğünüz gibi bunların hepsi yanmış gibi gözüküyor. | Open Subtitles | في الواقع ، انهم أكثر النباتات مقاومة للحريق على وجه الأرض و يمكنك ان ترى هنا، هذا يبدو مُحْرَق. |
Biliyor musun, gördüğün gibi ben pek zarif değilim. | Open Subtitles | سوف أخبرك... يمكنك ان ترى انا لست رشيق.. |
Ama ışık ışınını göremiyor olmanız çok tuhaf, sadece size çarpanı görebiliyorsunuz. | TED | ولكن من الغريب أنك لن يمكنك رؤية شعاع الضوء ، يمكنك ان ترى فقط ما يسقط عليه. |
İnsanlar için neyin önemli olduğunu görmelisin. | Open Subtitles | يمكنك ان ترى ما هو مهم للناس. |
Ve bu medeniyeti yarattı, karanlığı ışığa döndüren bu harika tabloyu, ve bu medeniyeti uzaydan görebilirsiniz. | TED | و بنت هذة الحضارة، هذه الصورة الخلابة، التى حولت الظلام الى نور، و يمكنك ان ترى الحضارة من الفضاء. |
Şimdi, burada Afrikanın toplam borcunu görebilirsiniz ve İngiltere, bütçede hesap açığı mesela. | TED | الآن، يمكنك ان ترى كامل ديون أفريقيا هناك والعجز في الميزانية المملكة المتّحدة كمرجع. |
Ve burada eylem halindeki bayanı görebilirsiniz sol elinizin yönünde -- soldaki maytın vucüdunu deliyor, vücudundaki sıvıyı emiyor. | TED | وهنا يمكنك ان ترى هذه السيدة تتحرك على جهتك اليسرى فقط تثقب وتمتص سوائل الجسم للعثة الضارة على جهة الشمال. |
Burada siyah yetişkini ve iki genç böceği görebilirsiniz. | TED | هنا يمكنك ان ترى الكبار ، والسوداء ، واثنين من الصغار. |
Buradaki kas gevşemesini görebilirsiniz. Bu kas gevşemesi zaman zaman acı veriyor, değil mi? Bir ameliyatla düzeltilirse sorun olmaz. | Open Subtitles | يمكنك ان ترى القطع هنا لن تكون هناك مشكله في ازالته بالعمليه |
Bulutların arasından yükselen güneşi ve daireselliğini görebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك ان ترى الشمس تنبثق من بين الغيوم ، انظر القرص |
Aşağıdak el yazısını görebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك ان ترى انها كتبت هناك بالاسفل بخط يده |
Anahtar yıgınlarının etrafında kuşatıldıgını görebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك ان ترى كيف أنه محاط من الخلف و الجوانب بعلب المفاتيح |
Tepenin ardında Gomorrah'ı görebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك ان ترى عمورة ما يزيد قليلا على التل. |
İşte ayı görebilirsiniz. Yukarısındaki ayı görebiliyor musunuz? | Open Subtitles | أوه ، ويمكنك ان ترى القمر يمكنك ان ترى القمر في القمة؟ |
Diğer tarafında gördüğünüz gibi sekiz tane odacık var burda minik bebek istiridyeler kalıyor ve akımla besleniyorlar. | TED | يمكنك ان ترى الدوائر ثمانية على الجانب المحار المضيف الطفل ، و إطعامهم بالقوة. |
Ash, gördüğün gibi, tanımlamak güç. | Open Subtitles | اش هل يمكنك ان ترى هذا ان من الصعب وصفة |
Kesiği açıkça görebiliyorsunuz. | Open Subtitles | يمكنك ان ترى الجرج هنا, يمكنك رؤيته بسهولة. |
İnsanlar için neyin önemli olduğunu görmelisin. | Open Subtitles | يمكنك ان ترى ما هو مهم للناس. |
Forklifti görüyor musun? | Open Subtitles | هل يمكنك ان ترى الرافعه الشوكيه ؟ |