Belki bir yanlış anlaşılmadır, belki de değildir, ...her iki durumda da, tek başına çözemezsin. | Open Subtitles | لأن هذا يمكن أن يكون سوء تفاهم, وربما لا لكن في كلا الحالتين, لا يمكنك حل المشكلة بمفردك |
Gökten zembille üstüne inen bir davayı çözemezsin. | Open Subtitles | أنت لا يمكنك حل جريمة حتى ولو سقطت الأدله من السماء وأستقرت فى وجهك |
Bir kerede bir diş ile problemlerini çözemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك حل مشاكلنا بـ سن واحدة في كل مرة |
Sorunları çözmek için... 2 milyon insanı öldüremezler. | Open Subtitles | لا تقتل مليوني شخص لأنه لا يمكنك حل مشاكلهم |
Sorunları çözmek için... 2 milyon insanı öldüremezler. | Open Subtitles | لا تقتل مليوني شخص لأنه لا يمكنك حل مشاكلهم لا؟ |
İnsanların sorunlarını 30 saniyede çözemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك حل مشاكل الناس في 30 ثانية |
Evet, hatırlarsan kardeşim, Sen bizsiz bir cinayeti çözemezsin. | Open Subtitles | أجل تذكر لا يمكنك حل جريمة بدوننا |
İnsanlığın sorunlarını teknolojiyle çözemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك حل مشاكل البشرية بالتكنولوجيا |
Vazgeçerek bir denklemi çözemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك حل معادلة بالاستسلام |
Yumruklarınla her sorunu çözemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك حل كل مشكلة بقبضتك. |
Olayı böyle davranarak çözemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك حل هذا بهذه الطريقة. |
Sorunları çözmek için gücünü kullanmaya devam edebilirsin ama dünyanın dönüşünü durduramazsın. | Open Subtitles | أنت لا يمكنك حل كل شيءٍ عن طريق القوة كما تفعل الآن، فهذا لن يوقف دوران الأرض. |
- Sen sana söyledi sorunları çözmek mücadele dışında başka şeyler. | Open Subtitles | - تقول بإنه يمكنك حل المشكلات بدون عنف |