Hepimiz aç gözlüyüz ve korkuyoruz ama Bunu yapamayız. Onu ölüme terk edemeyiz. | Open Subtitles | جميعنا جشعون وخائفون، لكن لا يمكننا فعل ذلك بهِ، لا يمكننا تركه للموت. |
Yaz ilişkimizi kuvvetlendirmek için mükemmel bir dönem diye düşünüyorum ama eğer 9.500 kilometre ayrıysak, Bunu yapamayız. | Open Subtitles | و لا يمكننا فعل ذلك لو كنّا على بعد 6 آلاف ميل. |
Bunu başarabiliriz! Başarabileceğimizi söyle hadi! | Open Subtitles | يمكننا فعل ذلك قل أنه يمكننا فعل ذلك |
Eğer kafan güzelse Bunu yapabilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكننا فعل ذلك لو أنت منتشياً؟ |
bunu yapabiliriz Halley ve eğer atlayacaksan, seni yakalamak için orada olacağım. | Open Subtitles | يمكننا فعل ذلك إذا أردتي أن تفعلي ذلك وتقفزي معي ، فأنا سأساعدك في ذلك |
Bilgisayarlar kapalı olunca, bunu yapabileceğimizi bilmiyordun değil mi? | Open Subtitles | كنت تعرف أنه لا يمكننا فعل ذلك بما أن الحاسوب مغلق، أليس كذلك ؟ |
Yine de yapabiliriz ve manyak bir şey olur. | Open Subtitles | لكن يمكننا فعل ذلك و سوف يكون مذهلاً |
Beni meşgul ettiğin aktiviteler ve oyunlar için ne kadar teşekkür etsem az ama artık böyle yapamayız. | Open Subtitles | لا يمكنني شكرك كفايةً علي كل تلك النشاطات والألعاب ،وعلي وجودك برفقتي طوال الوقت ولكن انت تعلم انه لا يمكننا فعل ذلك بعد الأن |
Bunu yapamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا فعل ذلك يبدو هذا صعبا على الشرح يا كيراس |
Bunu yapamayız. Eğer onları yalnız başına bırakırsak yaratığa karşı savunmasız bırakmış oluruz. | Open Subtitles | لا يمكننا فعل ذلك سنتركهم معرضين لخطر المخلوقات إن فعلنا |
Hayır, tatlım, üzgünüm. Bunu yapamayız. | Open Subtitles | كلاّ يا عزيزتي، أنا متأسفة لا يمكننا فعل ذلك |
Dostum, flaş ışığı gibi yanıp sönen bir saralı gibisin. Bunu yapamayız. | Open Subtitles | هذا مثل تسليط ضوء قوي علي شئ يحدث له صدمة، لا يمكننا فعل ذلك |
- Evlerine gidip ödevlerini yapacaklar. - Bunu yapamayız. | Open Subtitles | ارسالهم الى منازلهم لكي يؤدوا واجباتهم الدراسية لا يمكننا فعل ذلك |
Bunu başarabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا فعل ذلك. |
Bunu başarabiliriz Jack. Gençlik Pınarı'nı bulabiliriz. Hep istediğin gibi. | Open Subtitles | يمكننا فعل ذلك يا (جاك)، سنبلغ ينبوع الشباب مثلما أردت دومًا |
Bunu başarabiliriz Jack. Gençlik Pınarı'nı bulabiliriz. Hep istediğin gibi. | Open Subtitles | يمكننا فعل ذلك يا (جاك)، سنبلغ ينبوع الشباب مثلما أردت دومًا |
Bunu yapabilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكننا فعل ذلك |
- Bunu yapabilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكننا فعل ذلك ؟ |
Pekâlâ, bunu yapabiliriz. Bunu rahatlıkla yapabiliriz. | Open Subtitles | حسنا ، الآن ، يمكننا فعل ذلك يمكننا فعل ذلك تماما |
İlerlememiz zor olacak ama bunu yapabileceğimizi biliyorum. | Open Subtitles | سيكون بمثابة تحدي لنا جميعاً للتقدم لكنني أعلم بأنه يمكننا فعل ذلك |
İkisini de yapabiliriz. | Open Subtitles | إعتقدت أنه يمكننا فعل ذلك معاً. |
Hayır, böyle yapamayız. | Open Subtitles | كلا , لا يمكننا فعل ذلك |