Sana işyerinde içki yasak demiştim. Sana güvenebileceğimi sanıyordum. | Open Subtitles | سبق وأن قلت لك لا خمور في المكتب اعتقدت أنه يمكنني الوثوق بك |
Ama anlattım çünkü Sana güvenebileceğimi sanmıştım. | Open Subtitles | لكنني أخبرتك لأنني أعتقد بأنه يمكنني الوثوق بك |
Gerçek şu ki bana, Sana güvenebileceğimi gösterdin. | Open Subtitles | لقد كبرت الحقيقة أنك أظهرتِ لي أنه يمكنني الوثوق بك |
Ebediyete kadar, yüzde yüz. Ben sana güvenebilir miyim? | Open Subtitles | مائة بالمائة حتى النهاية يمكنني الوثوق بك ؟ |
O zaman, içerideki ajanımı rahat bırakman konusunda Sana güvenebilirim. | Open Subtitles | إذاَ يمكنني الوثوق بك بترك عميلي بالداخل وحده |
Sana güvenebileceğimi bilmemin tek yolu bu. | Open Subtitles | إنّها الطريقة لأعرف أنّه يمكنني الوثوق بك |
Onderon'u yönetmek konusunda Sana güvenebileceğimi düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت انه يمكنني الوثوق بك لان تحكم اوندرون |
Eğer benimle kalacaksan, Sana güvenebileceğimi bilmek istiyorum. | Open Subtitles | إذا كنت ستبقى معي، أحتاج لأن أعرف أنّه يمكنني الوثوق بك. |
Sana güvenebileceğimi bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | أريد أن أعرف ما إذا كان يمكنني الوثوق بك |
Sana güvenebileceğimi bilmem gerek. | Open Subtitles | لذا أحتاج أن أعرف أنه يمكنني الوثوق بك. |
Sana güvenebileceğimi bana göster. | Open Subtitles | دعني أعرف بأنه يمكنني الوثوق بك. |
Sana güvenebileceğimi biliyordum. | Open Subtitles | كنتُ أعلم أنه يمكنني الوثوق بك هيّا |
Sana güvenebileceğimi böyle anlıyorum. | Open Subtitles | مما يجعلني أعرف أنه يمكنني الوثوق بك |
Tanıştığımızda Sana güvenebileceğimi biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنه يمكنني الوثوق بك عندما قابلتك |
Şimdi ise artık sana güvenebilir miyim bilmiyorum. | Open Subtitles | والآن غدت لست متأكدة إن كان يمكنني الوثوق بك بعد الآن |
sana güvenebilir miyim diye soruyorum. | Open Subtitles | إنني أسألك إذا ما كان يمكنني الوثوق بك. |
Asla! Sana güvenebilirim, değil mi? | Open Subtitles | أبداً, يمكنني الوثوق بك صحيح ؟ |
Sana güvenemem. | Open Subtitles | هذا يعني أنه لا يمكنني الوثوق بك |
- Sana güveneceğimi düşünmüştüm. | Open Subtitles | حسنا، أظن أنه يمكنني الوثوق بك |
Sanırım bir telefon görüşmesi için size güvenebilirim. | Open Subtitles | أظنّ بأنّه يمكنني الوثوق بك بالنسبة للمكالمة الهاتفية. |
Düşüncelerimi okursan, sana da güvenip güvenemeyeceğimi bilmediğimi görürsün. | Open Subtitles | , لو أنك يمكنك قراءة أفكاري فانك تعرف أنني لا أدري لو أنه يمكنني الوثوق بك |