"يمكنه فعل" - Traduction Arabe en Turc

• yapamaz
• yapabilecek
• yapar
• yapabildi
• yapamıyor
• yapabiliyor
• yapmış olabilir
• yapabilirdi
• yapabilir ki
• yapabildiğini
• yapabilen
• yapabileceğini
• yapabileceği
• yapabiliyorsa
• bunu yapabilir

Bir insan bunu yapamaz ama bir makine yapabilir.
و الانسان لا يمكنه فعل ذلك لكن الآلة تستطيع

Ben de ona: "Oğlum yargıç ama bir şey yapamaz.
أنا أخبرته ان أبني القاضي لا يمكنه فعل اي شي بخصوصه

Gerçek bir dehasın. Bunu yapabilecek tek zeki kişi sensin.
العبقري الحقيقي الوحيد الرجل الأذكى الوحيد الذي يمكنه فعل ذلك

Bir adam elinden geleni yapar... kaderinin ne olduğu ortaya çıkana kadar.
اعتقد ان الرجل يمكنه فعل ما يستطيع حتى يحين قدره

- Bunu nasıl yapabildi?
كيف يمكنه فعل ذلك ؟

Hayal kırıklığınızı anlıyorum... Yönetmenlik yapamıyor, zeki değil...
أنا أفهم خيبة أملكم لا يمكنه فعل هذا، فهو ليس ذكياً بما يكفى

Üç bacağıyla, dört bacaklı köpeklerden daha çok şey yapabiliyor.
يمكنه فعل الكثير بثلاث أرجل أكثر من الكلاب ذو الأربعة

Şef aziz gibi bir adamdı. Bunu tek kişi yapmış olabilir.
والدك كان رجلاً مثالياً، لايوجد سوى شخص واحد يمكنه فعل ذلك

Hayır. Bunu daha önce apartmanda yaptı. Artık, Saunders'ın taklit imzası elimde, bunu bizim bilgimiz olmadan yapamaz.
لا, لقد فعل ذلك مبكراً بالشقة الآن لا يمكنه فعل ذلك بدون معرفتنا

- Hayır, hayır, bunu yapamaz. - O bir general.
لا , لا , لا يمكنه فعل ذلك إنه اللواء

Hadi ama, baban patron. Bunu yapamaz mı?
والدك الرئيس ، يمكنه فعل ذلك، أليس كذلك؟

Bu durumdayken bunu yapamaz. Çok tehlikeli olur.
كلاّ، لا يمكنه فعل هذا في حالته إنّه خطر

Dünyada başka hiçbir hayvan bunu yapamaz.
لا يوجد حيوان آخر على وجه الأرض يمكنه فعل هذا

- Bu profesyonellerin işi. Dünyada bu işi yapabilecek tek bir takım var.
ــ هذا أسلوب خطير ــ هنالك فريق واحد في العالم يمكنه فعل ذلك

Bu yeryüzünde bunu yapabilecek tek bir tür var o da benzersiz olan tabiki de biziz.
هناك نوع واحد يمكنه فعل هذا من دون ملكية و هو بالطبع نحن.

Adam milyarder işte dostum. Ne isterse yapar.
إنه ملياردير ياصديقي، يمكنه فعل مابخاطره

Bunu nasıl yapabildi?
كيف يمكنه فعل هذا، هاه؟

ve ona gerçekten aşık ama hiç birşey yapamıyor bu konuda.
وهو يحبها بحق لكنه لا يمكنه فعل شيء حيال ذلك

Garip olan şu ki, bir şey yok olduğu zaman geride bıraktığı boş alan, birçok şey yapabiliyor.
من الغريب أن الشيء الذي اختفى الذي كالمساحة الفارغة.. يمكنه فعل الكثير

Bunu, televizyon izleyip, gazete okuyan bir herhangi bir sapık yapmış olabilir.
أي مجرم مختل يمكنه فعل ذلك اذا شاهد التلفاز وقرأ الصحف

Adına leke süremezdi ama Hyde olarak istediği her şeyi yapabilirdi.
ولكن لم يكن ليلوث سمعته ولكن كهايد يمكنه فعل ما يريد

Kaptan olduğum için denedim ama bunu kim yapabilir ki?
لقد حاولت لأني أنا القائد لكن من يمكنه فعل هذا؟

Çatının böyle yapabildiğini hiç bilmiyordum. Ben de.
لم أكن أعلم أن السقف يمكنه فعل هذا و لا أنا

Bunu yapabilen metal bir köpeğim vardı. Akıllıca, o neydi? Cidden uyanmışsın!
كَانَ لدي كلب معدني، يمكنه فعل ذلك هذا ذكاء، ماهذا؟ لقد إستيقظت حقاً

Bu sadece yapabileceğini bir şey veya basit bir hormon olabilir.
قد يكون مجرّد هرمونٍ بيسط، أو شيء من هذا القبيل، يمكنه فعل ذلك

- Kafesteyken yapabileceği pek bir şey yok.
أجل، لا يمكنه فعل الكثير وهو داخل الصندوق

Eğer Lord Ralph bunu Wulfric'e yapabiliyorsa, içimizden herhangi birini canı istediği için asabilir.
, إذا اللورد رالف يمكنه فعل هذا لوالفريك أذا يمكنه شنق أي واحد منا كما يحب , هل ذلك صحيح ؟

İnsanları öldürmem, silah kullanmam. Herhangi biri bunu yapabilir.
إني لا أقتل الناس ولا أستعمل الأسلحة أي شخص يمكنه فعل ذلك