- Banka işinde bana yardım edebilecek bir adamın olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قلت أنّك تملك رجلا يمكنه مساعدتي .في تنفيذ عملية المصرف هذه |
Takımınızda bana burda yardım edebilecek biri var mı, Amerikada? | Open Subtitles | أهناك أحد في فريقك يمكنه مساعدتي هنا في الولايات المتحدة؟ |
Hey, Frank, yemek pişirmeme yardım edebilecek kimseyi tanıyor musun? | Open Subtitles | فرانك، هل تعرف أي أحد يمكنه مساعدتي في الطهي؟ |
Artık bunun için çok geç Pete. Kimse bana yardım edemez. | Open Subtitles | فات الأوان على هذا بيت لا أحد يمكنه مساعدتي الآن |
Bana kimse yardım edemez. Yapayalnızım. | Open Subtitles | ،لا أحد يمكنه مساعدتي فأنا وحيدة |
Kimsenin bana yardımcı olabileceğine inanmıyorum. | Open Subtitles | يمكنني بصعوبة التصديق أن .. أي أحد يمكنه مساعدتي لكن |
Adımı temize çıkarmama yardım edebilir. | Open Subtitles | يمكنه مساعدتي في تبرأة اسمي لا يجب علي أن أكون انتقائي |
Bunu tek başıma kazanamayacağım. Bana şu an yardım edebilecek sadece bir kişi var. | Open Subtitles | لن أنتصر بهذا بمفردي لا يوجد إلا واحد يمكنه مساعدتي |
Tüm seçeneklerim bitince aklıma iş bulmama yardım edebilecek tek bir kişi gelmişti. | Open Subtitles | بعد أن نفذت الخيارات منّي بقي شخص واحد يمكنه مساعدتي في العثور على عمل |
Bak, onları bulmama yardım edebilecek tanıdığım tek kişi sensin. | Open Subtitles | أنظر، أنت الشخص الوحيد الذي أعرفه والذي يمكنه مساعدتي في إيجادهم. |
Ve yeryüzünde bana yardım edebilecek tek kişi de senmişsin gibi duruyor. | Open Subtitles | وقد تكون الشخص الوحيد بالعالم الذي يمكنه مساعدتي |
"Bana yardım edebilecek biri." | Open Subtitles | إنه الشخص الوحيد الذي يمكنه مساعدتي |
- Kimse bana yardım edemez. - Henüz çok geç değil. | Open Subtitles | لا أحد يمكنه مساعدتي - لم يفت الأوان بعد |
Bana kimse yardım edemez. | Open Subtitles | لا أحد يمكنه مساعدتي |
Artık bunun için çok geç Pete. Kimse bana yardım edemez. | Open Subtitles | فات الأوان على هذا (بيت) لا أحد يمكنه مساعدتي الآن |
Hiçbir şey yardım edemez. | Open Subtitles | لا شيء يمكنه مساعدتي. |
Kimse bana yardım edemez. | Open Subtitles | لا أحد يمكنه مساعدتي |
Hayır, bana destek olmaya kimse gelmedi ama bana yardımcı olabilecek birini tanıyorum. | Open Subtitles | لا، ليس لدي أي شخص ، ولكن هناك شخص يمكنه مساعدتي. |
İşime devam edebilmem için bana yardım edebilir. | Open Subtitles | يمكنه مساعدتي بالإبقاء على عملي والإبتعاد عن الإعانة. |
Geçen eşinin bana yardım edebileceğini söylemiştin. | Open Subtitles | منذ بضعة أيام، قلتِ ان زوجك يمكنه مساعدتي. |