İçimizde yatan şey asla gerçekten sömürülemez, alınamaz veya çarpıtılamaz. | TED | ما يكمن في داخلنا لا يمكن أبدا أن تكون مستعمرة حقا، ملتوية، أو اتخذت بعيدا. |
- Bir zamanlar seçimimi yaptım. - asla geri dönemezsin. | Open Subtitles | لا يمكن أبدا التراجع عن الخيار الذي اعتمدته |
Yalnız öyle bir hata, öyle bir suç öyle bir hıyanet vardır ki asla affedilmez. | Open Subtitles | ولكن هناك فشل واحد ,جريمة واحدة. خيانة واحد. لا يمكن أبدا أن تغفر لها. |
asla anlayamazsın, çok normal görünürler. | Open Subtitles | أنت لا يمكن أبدا أن أقول. أنها تبدو طبيعية. |
Eski kocama ve bana asla çocuk sahibi olamayacağımız söylenmişti. | Open Subtitles | قيل زوجي السابق ولي أن أننا لا يمكن أبدا أن يكون الأطفال من جانبنا. |
Şantajla yaşamaya asla katlanamayacak bir kadın o. | Open Subtitles | كإمرأة قوية شخص لا يمكن أبدا أن يعيش حياة بتهديد وابتزاز |
asla alfabede 24 mü yoksa 26 harf mi olduğunu, hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا يمكن أبدا أن تذكر إذا كان هناك 24 أو 26 حرف في الأبجدية. |
O küçük kıza yedi yaşındaki Jane'e hatamı asla telafi edemeyeceğim. | Open Subtitles | أنت تعرف، أنا أدرك أنني لا يمكن أبدا جعلها تصل إلى تلك الفتاة الصغيرة، أن جين البالغة من العمر سبع سنوات. |
Söylediklerin çok acıttı ve asla geri alamazsın. | Open Subtitles | لقد قلت أشياء جارحة جدا حيث لا يمكن أبدا أن تسترد. |
Sauron, birdaha asla Orta Dünya'ya hükmedemeyecek. | Open Subtitles | سورون، لا يمكن أبدا أن يكون المجال الأرض الأوسط مرة أخرى. |
Ben seninle acıdığım için seks yaptım çünkü sana acıdım, çünkü asla Joy'la beraber olamayacaksın. | Open Subtitles | كان لي شفقة الجنس معك، لأنني شعرت بالأسف من أجلك لأنك لا يمكن أبدا أن يكون الفرح. |
Ayrıca asla tam anlamda senin olamam. Evli birisin sen. | Open Subtitles | وعلاوة على ذلك، وأنا لا يمكن أبدا أن يكون لك، أنك متزوج. |
Bilmiyor ve asla öğrenmemeli. | Open Subtitles | انها لا تعرف وأنها لا يمكن أبدا معرفة ذلك. |
Moda asla ve asla tek kullanımlık bir ürün olarak kabul edilmemelidir. | Open Subtitles | لا ينبغي أبدا ولا يمكن أبدا اعتبار الأزياء كمنتج المتاح. |
Ama bazı yaralar vardır ki asla iyileştirilemezler. | Open Subtitles | ولكن هناك بعض الجروح لا يمكن أبدا أن تلتئم |
asla kapatılamayan bir kapı açtın. | Open Subtitles | فتح الباب الذي لا يمكن أبدا أن تكون مغلقة. |
Ailemiz yine eve dönmüştü, ev denilen yer de, asla kötü bir şeyin olamayacağı bir yerdir. | Open Subtitles | عائلتنا فى المنزل مرة أخرى، والمنزل مكان حيث لا شيء سيء يمكن أبدا أن يحدث. |
Ben seni asla aynı duruma getirmeyeceğim. | Open Subtitles | ولا يمكن أبدا أن أكون في الشكل الذي أنت عليه الان |
- Söylemek üzere olduğum şey asla bir daha dillendirilmemeli. | Open Subtitles | ما أنا على وشك أن أقول لا يمكن أبدا أن تتكرر. |
İri olabilir, gürültülü olabilir, fakat böyle olunca onu kalabalıkta hiç kaybetmiyorsunuz. | Open Subtitles | ربما قد يكون كبيراً ربما قد يكون حاداً وهكذا لا يمكن أبدا أن تفقده في حشد من الناس |
Gördüğünüz gibi açık bir alan ne kadar popüler ve başarılı olursa olsun, hiçbir zaman garantide değildir. | TED | هكذا ترون، بغض النظر عن مدى شعبية ونجاح الأماكن العامة، فإنه لا يمكن أبدا أن يكون أمرا مفروغا منه. |