"يمكن أن ترى" - Traduction Arabe en Turc

    • görebilirsiniz
        
    • görürsünüz
        
    • göremiyor
        
    • görebiliyor
        
    • görebilirsin
        
    • görebiliyorsun
        
    4.000 temsili tür ve bizim nerede olduğumuzu görebilirsiniz. TED 4000 نوع حياة ، و يمكن أن ترى أين نكون.
    Bir insanın ağzından dökülürken neredeyse şeklini görebilirsiniz. TED يمكن أن ترى تقريبا شكل فم الشخص عندما ينطق به.
    Artık galaksi düzleminin toz ile kapanmadığını görebilirsiniz. TED يمكن أن ترى المستوى المجري لم يعد مظلمًا بالغبار.
    Fakat mevzumuz olan Brazilya'nın tam merkezine yakınlaştırırsanız, bu darmadağınık kestirme yolları görürsünüz. TED لكن إذا قمت بالتكبير، في مركز برازيليا، بالضبط حيث تواجد النقطة هناك، يمكن أن ترى أنها مكسية بمسارات الرغبة،
    Onun bir çiçek bahçesinden geldiğini ve onun o bahçedeki en güzel çiçek olduğunu, göremiyor musun? Open Subtitles ألا يمكن أن ترى أنها من الحديقة وأنها الزهرة الأكثر جمالاً مِن بين كل الأزهار
    Bıçakta kendi görüntünü görebiliyor musun? Open Subtitles يمكن أن ترى الممارسة الجنس مع الإنعكاس في الشيء؟
    Bazen o uyurken küçük bir çocukken nasıl birşeye benzediğini görebilirsin. Open Subtitles أحياناً عندما يكون نائماً يمكن أن ترى كيف كان شكله عندما كان فتى صغيراً
    Çünkü nasılsa duvarların arkasını görebiliyorsun. Open Subtitles لأن بطريقة ما... أنت يمكن أن ترى خلال ذلك الحائط.
    Eğer galaktik merkeze tekrar bakarsak, size daha önceden gösterdiğim Parkes görüntüsünün olduğu yere, düşük çözünürlük, siyah beyaz ve eğer GLEAM görüntüsüne geçersek, çözünürlüğün yüz kat arttığını görebilirsiniz. TED إذا نظرنا مرة أخرى باتجاه المركز المجري، نرى الآن صورة باركيس التي عرضتها سابقاً، دقتها منخفضة، أسود و أبيض، تختفي بظهور بريق، يمكن أن ترى أن الدقة تضاعفت مئات المرات.
    Burada onu kestikleri yerleri ve ilaç transferinden sonra dikilen yerleri görebilirsiniz. Open Subtitles يمكن أن ترى هنا أين قامو بفتحها ثم قامو بخياطة الجرح لنقل المخدرات
    Bu bir çeşit alakalı, açıkça erotik olmasından dahasını görebilirsiniz. TED فتكون نوعا ما مترابطة ، ولكن يمكن أن ترى إثارتها بوضوح أكثر .
    Ellerindeki kanı görebilirsiniz. Open Subtitles أنت يمكن أن ترى الدمّ على يدّه.
    Balıkların yüzdüğünü görebilirsiniz. Open Subtitles يمكن أن ترى ذلك هناك سمك يسبح.
    Yüzümün renginden vücudumun sıcak olduğunu görebilirsiniz. Open Subtitles يمكن أن ترى من لون وجهى بأن جسمى دافىء
    Ve eğer bu iki bulutun tam ortasına bakarsanız, aynı bizimki gibi bir galaksi görürsünüz. TED و إذا نظرت مباشرةً في المركز بين العمودين، يمكن أن ترى مجرة تشابه مجرتنا.
    Bir bakalım, tekrar yansılara bakarsanız, tüm süreci görürsünüz, ilaç silolarının seçildiğini, ilaçların farklı silolara gittiğini ve tek bir kapsüle toplandığını görebiliriz. TED ويمكننا أن نأخذ نظرة، إذا نظرنا مرةً أخرى إلى الشرائح، يمكن أن ترى العملية بالكامل، يمكن أن ترى المستوعبات الدوائية التي اخترتها، والأقراص الدوائية التي تصنع تحتها، والتي تجمع في حبة شخصية واحدة.
    Hayaletleri bile göremiyor. Open Subtitles إنها الشامان التي لا يمكن أن ترى حتى الأشباح
    Bunun evrim olduğunu göremiyor musun? Open Subtitles لا يمكن أن ترى هذا هو التطور ؟
    Hava hâlâ karanlıkken her şeyi hazır etmem gerek çünkü şu anda kartallar bizim ne yaptığımızı göremiyor. Open Subtitles يجب الحصول على كل شيء في حين أنها لا تزال مظلمة والنسور لا يمكن أن ترى ما نحن عليه .
    Ajan Scully, bunu görebiliyor musun bilmiyorum. Open Subtitles الوكيل سكولي، أنا لا أعرف إذا أنت يمكن أن ترى هذا.
    Cesedin üzerinde iğne izini görebilirsin. Open Subtitles يمكن أن ترى أثر الإبرة على جثته
    16. seviyeye geldiğine renkleri bulanık görebiliyorsun. Open Subtitles ما أن تصل للمرحلة الـ 16 يمكن أن ترى اللون الـ "بلوربلي"

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus