Fransız olabilirdik ve hiçbirini yapmazdık. | Open Subtitles | نحن يمكن أن نكون فرنسيون ويتغيّبون عن الشيء بأكمله. أنت يجب أن تعترف، ولو أنّ |
Psişik kağıdı sen yönlendiriyorsun. Misafir olabilirdik. | Open Subtitles | معك البطاقة الذهنية كان يمكن أن نكون ضيوفاً |
MS: Pekala, hepimiz Tom markası olamayız tabi, ama ben kendimi sık sık cazibeli ve rahat takılma aralığında bulmuyor değilim. | TED | أم أس: حسنا لا يمكن أن نكون كلنا ماركة توم، ولكن أجد نفسي في كثير من الأحيان عند تقاطع بريق الظلام والطيران عادية. |
Şiddet için, savaş için, zulüm için, istismar için minnettar olamayız. | TED | لا يمكن أن نكون ممتنين عند وقوع عنف أو اندلاع الحروب، أو من أجل الظلم، أو الاستغلال. |
Artık arkadaş olabileceğimizi sanmıyorum! | Open Subtitles | أنا لا أعتقد اننا يمكن أن نكون أصدقاء بعد الآن |
Üzerimizi merhemle kaplayabilir ve radyatöre inat... saat 12'ye kadar hayatta kalabiliriz. | Open Subtitles | يمكن أن نكون في في أعماق الحرارة ثم نقف أمام المُبرَّد نبقى على قيد الحياة حتى 12: 00 |
Gerçekten Mandela'nın olmamızı istediği büyük nesil olabilir miyiz? | TED | هل يمكن أن نكون الجيل العظيم كما طلب منا مانديلا؟ |
onlardan biri olabilirdik... dışardaki gibi bir cavar pisliğide olabilirdik. | Open Subtitles | كان يمكن أن نكون مثلهم نصبح وحوش مثلهم بالخارج |
Sokakta olup işleri hallediyor olabilirdik. | Open Subtitles | كان يمكن أن نكون في الميدان، ننهي بعض الأعمال |
Ancak, büyük bir Hazine'ye bir kaç metre, uzaklıkta olabilirdik. | Open Subtitles | ولكن الحقيقة هي أننا يمكن أن نكون على بعد أمتار قليلة من أكبر غنيمة كنوز في تاريخ البشرية |
Kişisel düzeyde, bir arkadaşın kaybı için, sadakatsızlık için veya yakınlarımızın kaybı için minnettar olamayız. | TED | وعلى المستوى الشخصي، لا يمكن أن نكون ممتنين لفقدان صديق، أو الخيانة، أو لفاجعة ما. |
Tek görenler biz olamayız. | Open Subtitles | لا يمكن أن نكون الوحيدين القادرين على الرؤية |
Tamamen yanlış yapmış olamayız. Sana sahip olduk. | Open Subtitles | لا يمكن أن نكون دائماً مخطئين فقد أنجبناكى |
Namussuz bir devirde namuslu insanlar olabileceğimizi sandın. | Open Subtitles | تظن أنه يمكن أن نكون نزيهين في زمان غير نزيه |
Şu an bir felaketin sınırında olabileceğimizi anlıyor musun? | Open Subtitles | هل تفهمي بأننا يمكن أن نكون على حافة كارثة عالمية ، هنا؟ |
Yaptığın onca şeyden sonra nasıl tekrar bir aile olabileceğimizi düşünürsün? | Open Subtitles | كيف يمكن أن نكون عائلة بعد كل ما فعلته ؟ |
Burada en azından birkaç gün kalabiliriz. | Open Subtitles | يمكن أن نكون هنا بضعة أيام، على الأقل. |
"İyimser olabilir miyiz?" sorusu bu durumda sorulacak doğru soru değil. | TED | ولذا، فالسؤال الحقيقي لنطرحه هو، " هل يمكن أن نكون متفائلين؟" |
O ekrana göre biz bu limandaki herhangi bir gemi olabiliriz. | Open Subtitles | على تلك الشاشة، يمكن أن .نكون أيّ سفينة في هذا الميناء |
- Biraz daha olumlu olamaz mısın? | Open Subtitles | هل يمكن أن نكون أكثر إيجابية حول هذا الأمر وأكثر دعما؟ |
Güzel. Kalabalık bizi hâlâ bulamadı. Burada güvende oluruz. | Open Subtitles | جيد , الجماهير مازالت لم تجدنا نحن يمكن أن نكون أكثر أماناً بالأعلى |
Bu konuda sen ve ben biraz daha farklı olamazdık. | Open Subtitles | وأنا وأنتِ لا يمكن أن نكون مختلفين في هذا الصدد |
Birlikte olamayacağımızı düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنّك تعتقد بأنّنا لا يمكن أن نكون سوية |