| İş için bu kadar çok yurtdışına çıkmadığımda ben de yapmalıyım. | Open Subtitles | ينبغي أن أفعل ذلك بنفسي فيما لا أملك الكثير من الوقت، حيث العمل |
| Michael, Kilise'nin yazgısını onarmak için ne yapmalıyım? | Open Subtitles | ماذا ينبغي أن أفعل لاستعادة مصير الكنيسة؟ |
| Ne yapmalıyım bilmiyorum. | Open Subtitles | لم أعرف ماذا ينبغي أن أفعل. |
| Spike, sen katilsin. Bunu yıllar önce yapmalıydım. | Open Subtitles | سبايك أنت قاتل وكان ينبغي أن أفعل ذلك منذ سنين |
| Evet, evet. Öyle yapmam lazım. | Open Subtitles | نعم، نعم، ينبغي أن أفعل هذا. |
| Bizim için en iyisi olduğunu düşündüğüm şeyi yapmak zorundayım. | Open Subtitles | ينبغي أن أفعل ما هو صالح لنا جميعًا. |
| Bunu neden yapayım? | Open Subtitles | لماذا ينبغي أن أفعل مثل هذا الشيء الشرير؟ فقط جاوبني لويز |
| Ne yapacağım ben? | Open Subtitles | ماذا ينبغي أن أفعل ؟ |
| Bir şeyler yapmalıyım. | Open Subtitles | ينبغي أن أفعل شيئاً. |
| Bir şeyler yapmalıyım. | Open Subtitles | ينبغي أن أفعل شيئاً. |
| - Ne yapmalıyım Bayan Ridd? - Adalet ummuştum, fakat alay ediliyorum. | Open Subtitles | (ماذا ينبغي أن أفعل سيدة (ريد لقد ألتمستُ العدالة |
| Bu şeyle ne yapmalıyım? | Open Subtitles | ماذا ينبغي أن أفعل بهذا؟ |
| Ne yapmalıyım? | Open Subtitles | ماالذي ينبغي أن أفعل ؟ |
| Ne yapmalıyım? | Open Subtitles | ما ينبغي أن أفعل الآن؟ |
| Bir şeyler yapmalıydım. | Open Subtitles | كان ينبغي أن أفعل شيئآ بشأن , أنا فقط,أنا |
| Senin için daha çok şey yapmalıydım. | Open Subtitles | كان ينبغي أن أفعل من أجلك أشياء أكثر من ذلك |
| Üzgünüm, bunu yapmak zorundayım. | Open Subtitles | أنا آسف، ينبغي أن أفعل هذا. |
| Üste çıkınca ne yapayım? | Open Subtitles | ماذا ينبغي أن أفعل عندما أكون على القمة؟ |
| Ne yapacağım ben anne? | Open Subtitles | ماذا ينبغي أن أفعل يا امي ؟ |
| Geçmişte olanları yapmamalıydım, ama artık çok geç. | Open Subtitles | لم يكن ينبغي أن أفعل ما فعلته، ولكن فات الأوان الآن |