| Sana yapman gerektiğini söylediğim şeyleri yapmalısın. | Open Subtitles | تفعل الذي أخبرتك بأنّه ينبغي عليك فعله |
| Ne yapman gerektiğini biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف ما ينبغي عليك فعله |
| Tek yapman gereken kaplanın yarına kadar transfer edildiğinden emin olmak. | Open Subtitles | كل ما ينبغي عليك فعله هو التأكد من نقل النمر غدا |
| Artık tek yapman gereken onları mevzubahis leydiye tanıtmak. | Open Subtitles | الآن كل ما ينبغي عليك فعله هو تقديمهم لاستجواب السيدة |
| Sen çok önceden yapman gerekeni, adamını geri alıyorum. | Open Subtitles | ما ينبغي عليك فعله منذ مدّة استرجاع رجلنا |
| Tek yapman gereken, tıkanan trafikte frene basmaktı. | Open Subtitles | كل ما ينبغي عليك فعله هو ضغط الوقود خلال الزحام القادم |
| Tek yapman gereken..dinlemek | Open Subtitles | كل ما ينبغي عليك فعله هو أن ترشدنا إليه |
| yapman gerekeni yapmak için sana yardım edecektir. | Open Subtitles | سيقوم بدفعك إلى الحافة ماذا ينبغي عليك فعله. |
| Olay gerçekleştiği anda, yapman gerekeni yapıyorsun. | Open Subtitles | عندما يحدث هذا، تفعل ما ينبغي عليك فعله. |
| Ama yapman gerekeni yapmalısın. | Open Subtitles | لكن يجب ان تفعلي مالذي ينبغي عليك فعله |