"ينبغي علينا فعله" - Traduction Arabe en Turc

    • yapmamız gereken
        
    • yapacağımızı
        
    • işi çözmeliyiz
        
    Dolayısıyla yapmamız gereken işleri baştan kuralına göre yapmak, TED لذا، ما ينبغي علينا فعله هو الحصول على حقوق من البداية
    ve yapmamız gereken, paylaşmayı güvenli ve kolay anlaşılır hale getiren bir mülkiyet sistemi bulmak, TED وما ينبغي علينا فعله هو إيجاد منصة ملكية فكرية تجعل التقاسم آمناً، وتجعله مفهوم بصورة سهلة،
    Duyumlarımızı her şekilde kullanma yetisine sahibiz ve bizim yapmamız gereken de bu. TED لدينا كل انواع الممكنات لنستخدم حواسنا بها، وهذا ما ينبغي علينا فعله.
    çünkü biz düşünmek zorundayız tüm bu hayvanlarla ne yapacağımızı TED لأننا يجب أن نعرف ما ينبغي علينا فعله بهذه الحيوانات.
    İlk kez bir kızı ailesiyle tanıştırıyor. O yüzden sanırım hepimiz ne yapacağımızı biliyoruz. Open Subtitles إنها أول مرة يحضر فيها فتاة لأمر عائلي لذا ، اعتقد أن جميعنا نعلم ما ينبغي علينا فعله
    Beni affet peder ama bu işi çözmeliyiz. Open Subtitles فلتُسامحني يا رُباه على ما ينبغي علينا فعله من أجل تحقيق ذلك
    Beni affet peder ama bu işi çözmeliyiz. Open Subtitles فلتُسامحني يا رُباه على ما ينبغي علينا فعله من أجل تحقيق ذلك
    Tek yapmamız gereken yemeklerden şikayet etmek. Open Subtitles كل ما ينبغي علينا فعله هو انتقاد طبخه وعندها سيبدأ في الغليان و سيهرع للسوق
    Şimdi ilk başta yapmamız gereken şeyi yapıyoruz. Open Subtitles الآن نفعل ما كان ينبغي علينا فعله منذ البداية
    İşte bu yüzden global ölçekte yapmamız gereken yeni bir sistem oluşturmak. TED ولذا، ما ينبغي علينا فعله على المستوى العالمي، هو إنشاء نظام جديد .
    Belki de yapmamız gereken şey konuşmak değildir. Open Subtitles حسناً، ربما... لا يكون االكلام هو ما ينبغي علينا فعله.
    Evet sanırım artık yapmamız gereken soğuk birer bira alıp kurtarılmayı beklemek. Open Subtitles ... حسناً أخمن أن ما ينبغي علينا فعله الآن هو إحتساء البيرة الباردة والإنتظار حتى يتم إنقاذنا
    - yapmamız gereken bu değil. Open Subtitles -هذا ما لا ينبغي علينا فعله .
    Öylece buraya girip bize ne yapacağımızı söyleyemezsiniz. Open Subtitles لا يمكنك أن تآتي الى هنا وتخبرنا بما ينبغي علينا فعله
    Bize ne yapacağımızı söyleyemezsiniz! Open Subtitles لا يحقّ لكم أن تخبرونا بما ينبغي علينا فعله
    Elliot ve ben ne yapacağımızı biliyorduk. Open Subtitles ( إليوت) وأنا عرفنا ما ينبغي علينا فعله

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus