"ينظرون إلى" - Traduction Arabe en Turc

    • bakıp
        
    • bakıyor
        
    • bakmıyorlar
        
    • bakıyorlar
        
    Bazıları bu bardağa bakıp şöyle der: Open Subtitles بعض الشبان ينظرون إلى هذه الكأس ويقولون:
    Bazıları bu bardağa bakıp şöyle der: Open Subtitles بعض الشبان ينظرون إلى هذه الكأس ويقولون:
    Şimdi, oyun teorisyenlerinin bu bilgiye nasıl bakıyor? TED لذا هنا كيف باحثين العبة ينظرون إلى هذه البيانات.
    Şimdi, bazı insanlar buna bakıyor ve sığ materyalizm hakkında konuşuyorlar. Fakat bu kesinlikle ona bakmak için yanlış bir yoldur. TED بعض الناس ينظرون إلى هذا ويتحدثون عن المادية السطحيّة، ولكن هذه طريقة خاطئة للنّظر في الموضوع.
    Küçük yazılara bakmıyorlar. Tanrım. Open Subtitles فهم لا ينظرون إلى الكتابة الصغيرة يالانس , أوه
    Suyu korumak için görünenin ötesine bakıyorlar. TED فهم ينظرون إلى ما تحت السطح للمحافظة المياه.
    Senin gibi insanlar bir resme bakıp beyinlerinin gör dediğini görebilir. Open Subtitles الناس في حالتك ينظرون إلى صورة و يرون ما يملي عليهم عقلهم كنت ترين سام
    Herkes Ahmed'e bakıp kızgın, ve pervasız bir ölü terörist görüyor. Open Subtitles الجميع ينظرون إلى أخمد و يروا الأرهابى الميت الغاضب, السعيد و المحظوظ.
    Milyonlarca insan eskiden laboratuvarıma bakıp ne görürlerdi biliyor musunuz? Open Subtitles ملايين الناس كانوا ينظرون إلى مختبري، وماذا رأوا ؟
    Ama durum şu ki Fen bilimleri eğitiminde ki pek çok kişi buna bakıp bunu asla öğrencilere veremeyiz diyecektir çünkü bazı tam olarak da doğru olmayan söyleyiş biçimleri içermektedir. TED و لكن أود اخباركم شيئاً. يوجد الكثير من الناس يعملون في مجال تعليم العلوم ، ينظرون إلى هذه المناهج و يقولون ، لا توجد طريقة أبداً لإعطاء هذه المواد للطلبة، لأن بها لغة غير دقيقة.
    Biliyoruz ki yatırımcılar bir şirkete bakıp yatırıma uygun olup olmadığına karar verirken finansal verilere bakıyorlar; satışların büyümesi, nakit akışı, pazar payı değerleme gibi metrikler -bilirsiniz, gerçekten seksi şeyler. TED نحن نعرف أن المستثمرين، عندما ينظرون إلى شركة ما بغرض الاستثمار، فهم يهتمون بالمعلومات المالية، مقاييس مثل نمو المبيعات والتدفق النقدي والحصة السوقية، التقييم - كما تعلمون، تلك الأشياء المثيرة حقا.
    İnsanlar bu duruma bakıp "Neler olmuş burada?" TED والناس سوف ينظرون إلى هذا الوضع ويقولون: "ماذا يحدث هناك؟"
    Buradaki herkes herhalde bana bakıyor ve benim de hasta olduğumu sanıyordur. Open Subtitles كل هؤلاء الناس على الأرجح ينظرون إلى مفكرين أننى واحدة من هؤلاء المرضى
    Hayır, dostum. Doğan güneşe bakıyor olacaklar. Open Subtitles كلا، إنّهم ينظرون إلى جهة طلوع الشمس ليس بإمكانهم رؤية شيئ.
    Sonra bir bakmışsın, alelade bir müzede tavandan asılmışsın gelen geçen çocuklar da mahrem yerlerine bakıyor. Open Subtitles الشيء التالي الذي تعرف، أنت تتدلى من السقف في متحف والأطفال ينظرون إلى أعضائك الخاصّة
    Doğru, erkekler sayfana bakıyor ve son durum güncellemen: Open Subtitles هذا صحيح، فالرجال ينظرون إلى صفحتكِ و آخر تحديث لكِ
    Herkes yukarı bakıyor parktaki herkes hemde. Open Subtitles الجميع ينظرون إلى الأعلى باتجاهها، الجميـع في الموقف.
    Amerika, onlara 1998'de bağımsızlıklarını verdiğinden bu yana hadlerini unutmuş mağrur köpeklermiş gibi bakıyor. Open Subtitles والأسبان ينظرون إلى الكوبيين كأنهم حيوانات راكون مغرورة الذين نسوا مكانهم منذ أن حررتهم أمريكا في عام 1998.
    Ama, koç, birbirlerine bile bakmıyorlar. Open Subtitles لكن أيتها المدربه أنهم بالكاد ينظرون إلى بعضهم البعض
    - Yani. Balım o davalara gençlerinki gibi bakmıyorlar. Open Subtitles عزيزي، لا ينظرون إلى تلك الحالات كتلك القريبة من الحالات الخاصة بالصغار
    - Öyle-- Birbirlerine bakmak yerine, ikisi de aynı noktaya bakıyorlar gibi geldi. Open Subtitles حسناً, لقد بدا أنهم ينظرون إلى نفس الإتجاه أو ما شابه.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus