"ينظف" - Traduction Arabe en Turc

    • temizliyor
        
    • temizleyen
        
    • temizlik
        
    • temizler
        
    • temizlemek
        
    • temizlerken
        
    • temizliyordu
        
    • temizleyecek
        
    • temizlemesi
        
    • temizledi
        
    • temizlesin
        
    • temiz
        
    • temizlemez
        
    • temizlemiyor
        
    • temizlemesini
        
    Nasıl ve nerede yaşadığınız önemli değil, İstanbul'da arkamızdan kim temizliyor? TED مهما يكن مكانك أو من تكون أنت، من الذي ينظف مخلفاتنا في اسطنبول؟
    Rio'da, Paris'te ya da Londra'da arkamızdan kim temizliyor? TED من الذي ينظف مخلفاننا في ريو أو باريس أو لندن؟
    Sonra, beni lunapark trenindeki kusmukları temizleyen adam için terk etti. Open Subtitles وبعدها تركتني من أجل الرجل الذي ينظف القيئ من عربات الأفعوانية
    Felçten önce, sürekli temizlik yapardı. Open Subtitles قبل الضربة التي حدثت له , كان ينفض الغبار و ينظف دوماً
    Gökyüzünü temizler, bulutlar dağılır gece olunca binlerce yıldız görünür. Open Subtitles فهو ينظف الهواء وحين تنفصل الغيوم يمكننا رؤية المزيد من النجوم في الليل
    Babam da bir şeyleri temizlemek için koşuşturuyordu. Onu kontrol etmiyordu bile. Open Subtitles و أبي كان مهرولاً ينظف شيئاً ما، حتى أنّه لم يتفقد حالها.
    Sen buralardan değilsin. Tuvaletleri temizliyor ve çöpü topluyor. Open Subtitles لست من هذه المنطقة أنه ينظف المراحيض ويجمع القمامة
    Benim bir buluşum.Halıları emerek temizliyor. Open Subtitles انه احد اختراعاتى الصغيره ينظف السجادعن طريق الشفط
    - Evet. Yemeğimi yapıyor, evimi temizliyor, alışverişimi yapıyor, al sana dizi. Open Subtitles يطبخ طعامي، ينظف منزلي، يقوم بالتسوق عني، وما شابه
    Filo Komutanı Flashheart'la mı, yoksa, Aberdeen'deki umumi helaları temizleyen adamla mı, veyahut, hep hayran oldukları Wee Jock Poo-Pong Mcplop'la mı? Open Subtitles قائد السلاح الجوي فلاش هارت أم الرجل الذي ينظف الحمامات العامة في أبردين، سيرددون بعض الدعابات في كل مرة.
    Maalesef, aşçım bir seks partisine davetliydi, bu yüzden, bu akşam aşçılığı foseptiğimizi temizleyen personelimiz yaptı. Open Subtitles للأسف, فقد ذهب طبّاخي إلى حفلة عربدةٍ في منزل ديليا سميث، فأصبح طباخنا لهذه الليلة, هو الرجل الذي ينظف البالوعات.
    Yolun karşısındaki tamirci, temizlik için WC'ye asit döktü. Open Subtitles الميكانيكي في الشارع المقابل صبّ حمض بطارية الرصاص كي ينظف الحمام
    Sen parayı kazanırken, kim evde kalıp... yemek ve temizlik yapıyor ve çocuklara bakıyordu sanıyorsun? Open Subtitles بينما انت في الخارج تجمع المال من تعتقد كان بالمنزل يطبخ و ينظف و يربي اطفالك؟
    Bu kirli dünyayı ancak Kira temizler. Open Subtitles كيرا فقط من يستطيع أن ينظف هذا العالم القذر
    - Dedem diyor ki: Tod bizim evin oradaki arı kovanını temizler miymiş? Open Subtitles جدي يقول أنه يريدك أن تعرف أنه يمكنك أن تجعل تاو ينظف عش الدبابير الكبير تحت شرفتنا
    Babam da bir şeyleri temizlemek için koşuşturuyordu. Onu kontrol etmiyordu bile. Open Subtitles و أبي كان مهرولاً ينظف شيئاً ما، حتى أنّه لم يتفقد حالها.
    Karısı silahı temizlerken kendisini vurduğunu söyledi. Open Subtitles و زوجته قالت أنه كان ينظف بندقيته و لكن رصاصة اُطلقت على معدته
    Önceden milyon kere gördüğüm gibi, gene piposunu temizliyordu. Open Subtitles لقد كان ينظف غليونه كما كان يفعل أمامى دائماً
    Daha işi bitmedi. Tuvaletleri temizleyecek. Open Subtitles لم ننتهى بعد ويجب عليه أن ينظف دورات المياه
    Adamın monologu var, üstelik kadınlar tuvaletini temizlemesi de gerekmiyor. Open Subtitles يحصل على مونولوج ولا ينبغي عليه أن ينظف غرفة السيدات
    Havuzu kim temizledi. Yehovanın şahitleri. Open Subtitles الرجل الذي ينظف حوض السباحه سوف يكون معه شهود
    Yani ne bir garson siparişini alsın, ne de bir komi masasını temizlesin. Open Subtitles وهذا يعني لا نادل يأخذ طلبها ولا مساعد نادل ينظف مائدتها
    Çocuklarla temiz bir araba gönderiyorum.[br]Sonra Blue'yu hastaneye götüreceğiz. Open Subtitles لك ذلك نعم نعم عندي بعض اولادي احضر احد ينظف السياره
    Oyun alanı geri dönüşümlü tekerlekler ve ayrıca inşa edilen sulak alanlarla birleştirildi ki bu alanlar sadece nehrin suyunu temizlemez, aynı zamanda sel baskınlarından da korur. TED الساحة بنيت باستخدام عجلات معاد تدويرها ويرافقها هور اصطناعي الذي لا ينظف مياه النهر وحسب بل يحافظ عليها حين تفوض.
    Kurbanlarını delil bırakmamak için temizlemiyor. Open Subtitles هذا ليس شخص ما ينظف الضحايا كأجراءات مضاد للطب الشرعى
    Senin görevin ona tatlı olduğunu ve kulağını temizlemesini söylemek. Open Subtitles عمـلك أن تقولي لـه أنه جميل و أن ينظف أذنيه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus