"ينوي" - Traduction Arabe en Turc

    • peşinde
        
    • planlıyor
        
    • istiyor
        
    • niyetinde
        
    • niyetli
        
    • düşünüyor
        
    • in
        
    • istediği
        
    • isteyen
        
    • çalışıyor
        
    • üzereydi
        
    • çeviriyor
        
    • planlıyordu
        
    • yapacak
        
    • planladığı
        
    Yani nerede olduğunu biliyorsun ama neyin peşinde olduğunu bilmiyorsun. Open Subtitles أذا فانت تعرف مكانه ولكنك لا تعلم على ماذا ينوي
    Max'in nasıl yaşadığını veya neyin peşinde olduğunu düşünürken tüylerim ürperiyor. Open Subtitles ارتجف لمجرد التفكير كيف يعيش ماكس وما ينوي ان يفعل
    Bu gece, bütün krallığın gözleri önünde, onu öldürmeyi planlıyor! Open Subtitles وهو ينوي أن يقتل شريك هذه الليلة أمام المملكة جمعاء
    Bence bu meteorların her birini üç farklı zaman periyodunda patlatmak istiyor. Open Subtitles أظن أنه ينوي على تفجير الثلاثة نيازك في ثلاث فترات زمنية مختلفة
    Anlattığı ve sizin de dinlediğiniz gibi bir şey çalma niyetinde değilmiş. Open Subtitles كماشرح،وكماأكدت لنا.. لم يكن ينوي سرقة أي شىء
    Bizimle birlikte ilerlemeye niyetli ama ilk önce biz saldırmalıyız. Open Subtitles إنه ينوي التحرك ضد كلانا ويجب علينا ان نضرب أولاً
    Bu davranışın Beyaz Saray'a bir saldırı olduğunu düşünüyor musunuz? Open Subtitles هل تعتقد أنه كان ينوي تحطيم الطائرة في البيت ألأبيض؟
    Kocamın neyin peşinde olduğunu öğreneceğim öyle veya böyle. Open Subtitles .. ولكنني سأعرف ما الذي ينوي زوجي فعله بطريقة أو بأخرى
    Bu elemanın sahtekar olup olmadığını merak ediyorum... yada bir şeyin peşinde olup olmadığını. Open Subtitles أود أن أعلم إن كان حقًا أو أنه ينوي على شيء ما
    Bir şeylerin peşinde ama ne olduğunu anlayabilmiş değilim. Open Subtitles إنّه ينوي على شيء لا أستطيع التفكير في سبب لذلك
    Kardinal doğum günü kutlamasında Kral'ı öldürtmeyi planlıyor. Open Subtitles الكاردينال ينوي اغتيال الملك يوم الجمعة اثناء الإحتفال بعيد ميلاده
    O noktada, Bond seni oylarla saf dışı bırakmayı planlıyor. Open Subtitles عندها, ينوي بوند ان يصوت لاخراجك من الشركة
    Şimdi bu aptal, geçmişe dönüp Aku'nun hakim olduğu geleceği geri çevirmek istiyor. Open Subtitles و الآن ينوي الغبي الرجوع إلي الماضي ويحل المستقبل الذي هو آكو
    Şimdi bu aptal, geçmişe dönüp Aku'nun hakim olduğu geleceği geri çevirmek istiyor. Open Subtitles و الآن ينوي الغبي الرجوع إلي الماضي ويحل المستقبل الذي هو آكو
    Şehirli bir arı, Barry Benson insanların balımızı çalıp kanunsuz şekilde paketleyip bundan kâr elde etmesi gerekçesiyle insan ırkına dava açmak niyetinde olduğunu söylüyor! Open Subtitles يقول أنه ينوي مقاضاة جنس البشر على سرقتهم عسلنا يعبّـئونه ويربحون منه بطريقة غير قانونية
    Eugene şarbonu asla vermek niyetinde değildi. Open Subtitles يوجين لم ينوي أبدا أن يسلمه الجمرة الخبيثة
    Foye'nin tümenine yükleniyor. Bizi sağdan çökertmeye niyetli. Open Subtitles إنه بدأ بضرب فرقة فوى , ينوي تحويلنا على الناحية اليمنى
    Hasat bayramı geldiğinde ödülleri toplamayı düşünüyor. Open Subtitles إنه ينوي الفوز ببعض الجوائز في معرض الحصاد
    Bu yenilik, İçişleri Bakanı'nın da istediği gibi mezar hırsızlarını işlerinden edebilir ancak aynı zamanda bu ülkeyi de bölecek! Open Subtitles الآن ، هذه الإصلاحات قد تحرم لصوص القبور من أعمالهم ، كما ينوي وزير الداخلية لكنهم سيُقسمون أيضاً هذه الأمة
    Florence ve çocukları içine hapsetmek ve güneşi dondurmak isteyen bir manyağın kaçmasını sağlamak dışında mı? Open Subtitles و حبس فلورينس والأطفال والتسبب في هروب معتوه ينوي تجميد الشمس
    O ofissiz, sekretersiz, kendi telefonlarına bakan sersem beni arka cebine koymaya çalışıyor. Open Subtitles ذلك المدعوّ، دون مكتب، أو مساعد، يرد بنفسه على الهاتف، ينوي معاملتي كفاشل
    Kumar oynama havası aniden geldiğinde tam yemek yemek üzereydi. Open Subtitles كان ينوي الغذاء وفجأة واتته الرغبة في اللعب
    - Ondan hâlâ kaçıyorum, yine ne çeviriyor? Open Subtitles كلاّ ، لازلت أتجنب الحديث معه، لماذا؟ ما الّذي ينوي فعله؟
    - Bir çocuk almayı planlıyordu ama iki çocuk aldı. Open Subtitles كان ينوي خطف ولد واحد و لكن انتهى المطاف بولدين
    Sağ köşede, ilerideki adam bana kötülük yapacak. Open Subtitles الرجل في الزاوية البعيدة على يمينك ينوي إيذائي
    Ben doğar doğmaz babamın o makasla kesmeyi planladığı ip. Open Subtitles هو ما ينوي والدي أنْ يقطعه بتلك المجزّة فور ولادتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus