- Ceza evine uyuşturucu soktuğunu anladığın zaman, onu kovmadığın için sana borçlandığını tahmin ediyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّه يدين لك، لأنّك لم تدنه عندما اكتشفت أنّه يهرب المخدرات إلى السجن |
Cary ve benim onun uyuşturucu nakli yaptığını birilerine söylememizden endişeleniyor. | Open Subtitles | كان قلقًا من أن نقول أنا أو كاري لأي شخص أنه يهرب المخدرات |
Ama Henry San Carlos'ta yatmış. Sanırım uyuşturucu kaçakçılığı. | Open Subtitles | لكن هنري كان في سان كارلوس على ما اعتقد يهرب المخدرات |
Artık Amerika'ya uyuşturucu sokan bir Kolombiyalı Amerika'da yargılanıp hapis yatabilecekti. | Open Subtitles | من الآن وصاعدًا إي مواطن كولومبي يهرب المخدرات إلى أمريكا يمكن مقاضاته وسجنه في الولايات المتحدة |
Danny uyuşturucu işini otel yoluyla mı hallediyor? | Open Subtitles | داني كان يهرب المخدرات من خلال الفندق ؟ |
uyuşturucu kaçırıyor. | Open Subtitles | إنه يهرب المخدرات |
uyuşturucu kaçakçılığı yapan Kolombiyalı bir adamdı. | Open Subtitles | "كان يهرب المخدرات من "كولومبيا |