Ben bu adam hakkında Umurumda değil, ben arabasına umrumda değil. | Open Subtitles | أنا لا يهمني ذلك الرجل، وأنا لا تعطي لعنة حول سيارته. |
Umurumda bile değil. Dışişleri istediğini yapabilir. | Open Subtitles | في الحقيقة أنا لا يهمني ذلك لتفعل الولايات المتحدة مايحلو لها في الجحيم |
Öyleyse arkadaşını taşı, ona kendi suyunu ver. İstersen kanını ver, Umurumda değil! | Open Subtitles | احمل صديقك إذاً أعطه ماءك و دمك فلا يهمني ذلك |
Bana para getirdiğin sürece, ne yaptığının önemi yok. | Open Subtitles | ،لطالمــا أحصل على المال .لا يهمني ذلك |
Evimi son birkez daha görmek istiyordum Ama artık önemi yok. | Open Subtitles | ذاتمرة،أردتُالعودةلبيتنـا... لكن الآن، لم يعُد يهمني ذلك ... . |
Benim için fark etmez. | Open Subtitles | لا يهمني ذلك لا أُبالي |
Umurumda değil. Benim için fark etmez. | Open Subtitles | - لا بأس لا يهمني ذلك |
- Morlukların hiç Umurumda değil! Koç beni almazsa, hayatım biter! | Open Subtitles | لا يهمني ذلك, أو الكدمات لقد حكم علي المدرب , حياتي انتهت |
Bir erkek yem istiyorsan, Umurumda değil. | Open Subtitles | تريدين أن تحصلي على فتى اللحم، لا يهمني ذلك. |
En iyi olanı düşünmen Umurumda bile değil. Sen yapamazsın, ben yaparım. | Open Subtitles | لايمهنيإن كنتِتريدينالأفضللهذاالمطعم ، أنا يهمني ذلك |
Mesaileri arttır, daha fazla işçi al, Umurumda değil. | Open Subtitles | زد ساعات العمل أو تأتي بعمال إضافيين لا يهمني ذلك أبداً |
Umurumda değil. Her halukarda burada oturuyor olmayacaksınız. | Open Subtitles | لا يهمني ذلك بأيّة حال ، لن تكوني بيننا حينها |
Doğru olup olmadığını bilmiyorum, ama o kadar emin söyledi ki Umurumda değil. | Open Subtitles | أنا لا أعرف إذا كان صحيحا ، لكنه قالها بقدر كبير من الثقة ، لا يهمني ذلك. |
Umurumda değil. Bu sistem tembel anneler için. | Open Subtitles | لا يهمني ذلك أعتقد أنه نظام سئ لأمهات كسولات |
Bilmiyorum. Umurumda değil. Bu sadece bir anlaşmaydı. | Open Subtitles | لا أعرف, و لا يهمني ذلك, لقد أتممت الصفقة فحسب |
Onlar Umurumda bile değil. Uzak durmalarını istiyorum. | Open Subtitles | لا يهمني ذلك, فقط يجب أن يبقيا بعيداً عنها |
Öyle çok seviyordum ki, önemi yoktu. | Open Subtitles | أحببته كثيرا فلم يهمني ذلك |
Artık bir önemi yok. | Open Subtitles | لم يعد يهمني. ذلك لا يهم. |
Benim için fark etmez. | Open Subtitles | لا يهمني ذلك |