çıktığı kadın kurs için, onun IQ testine girmesini istiyor. | Open Subtitles | المرأة التي يواعدها ستخضعه لإختبار ذكاء لتلك الدراسة |
çıktığı kız kayboluyor, kızın kıskanç bir erkek arkadaşı olduğunu biliyor... | Open Subtitles | الفتاة التى كان يواعدها إختفت ..وهو يعلم بأنها لديها صديقها السابق الغيور هذا |
Liam ile aramı düzeltmem için ne gerekiyorsa yapmamlıyım, ve onun eskiden çıktığı kızla çıkmak... | Open Subtitles | تعلمين, علي أن أفعل ما أستطيع لإصلاح الأمور مع ليام ومواعدة فتاة كان يواعدها |
Önce kızla evlendi, şimdi de onunla mı çıkıyor? | Open Subtitles | تزوج بالفتاة أولاً وهو يواعدها الآن؟ |
Önceleri zararsız olduğunu düşünmüştüm ama görüştüğü medyum babamı idare etmeye başladı ailenin geri kalanıyla ilişkisini kesti. | Open Subtitles | في باديء الأمر ظننت إن هذا غير مؤذ لكن تلك الوسيطة التي كان يواعدها بدأت في التلاعب به |
Skandalla ilgili bir şey sormadı. Sadece Voss'un kiminle çıktığını sordu. | Open Subtitles | حسنا، لم يسألني عن أعمال فوس، كل ما أراد معرفته عمن كان يواعدها |
Rodriguez şu çıktığı kızla ilgili ağzından laf çıkarmıyor Mexicodaki ünlü striptizci . Mexico City de kaç striptiz klübü var ? | Open Subtitles | كان رودريغز يتكلم حول هذه الفتاة التي كان يواعدها. تعرف كم عدد نوادي التعري في مكسيكو سيتي؟ |
George amcanızın çıktığı kadın, neden ki? | Open Subtitles | آه ، آه ، انها المرأة التي يواعدها عمك جورج ، لماذا تسألين؟ |
Sanırım bir erkeğin çıktığı kız hakkında doğruları bilmek en doğal hakkıdır. | Open Subtitles | عن المرأة التي يواعدها حسناً, انظر, هذا الاختلاف بيني و بينك |
Evet çıktığı kızı almaya gidecekti. | Open Subtitles | أجل ، كان يريد محادثة تلك الفتاة التي كان يواعدها |
çıktığı kız ise hakkında bu kadar hafifçe konuşabileceğin bir kadın değil! | Open Subtitles | وليكن معلومـا لك ان الانسانة التي يواعدها أبني لايمكن ان تـُعامل كحـثالة أو كأمراة تافهه |
Şu an çıktığı kızı, ki benim kadar çekici değil, terk ettiğinde, erkek arkadaşım olacak çocuk. | Open Subtitles | حسناً , أعني من سيٌصبح خليلي بمجرد ان يهجٌر الفتاة التي يواعدها الآن والتي ليست مثيرة مثلي |
çıktığı kız çok yakın arkadaşımız olur. | Open Subtitles | الفتاه التى يواعدها واحده من اصدقائنا الاعزاء |
Ya da çıktığı kadının kızının... | Open Subtitles | أو كيف كانت ابنة المرأة التي يواعدها تغطي آذانها |
çıktığı kişi bir kulüpte çalışıyor. | Open Subtitles | لأن الفتاة الذي يواعدها تعمل في نادي |
- Evet, beni öldürmeye çalışan iblis ve Ben onunla çıkıyor. | Open Subtitles | - أجل. إنها الشيطان الذي حاول أن يقتلني و (بين) يواعدها |
Bir arkadaşım onunla çıkıyor gibi. Eğer gitmek istersen... | Open Subtitles | صديقي يواعدها نوعاً ما إن أردت الذهاب |
Tüm hayatı görüştüğü şu kız üzerine odaklanmıştı. | Open Subtitles | حياته كلها تمركزت حول هذه الفتاة التي كان يواعدها. هل كانت كيلي موريس |
Kız Justin'in buraya geldiğinde görüştüğü biri. | Open Subtitles | فتاة كان يواعدها جاستون عندما كان في المدينة |
Başka kiminle çıktığını bilmek ilginç olabilir. | Open Subtitles | سيكون من المثير معرفة من التي يواعدها . هل تسمع هذا ؟ |
Ted'in onunla yüzü için çıktığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن تيد كان يواعدها من أجل وجهها |
Devon bir süre onunla çıkmıştı. Ama Devon için fazla sıra dışıydı. | Open Subtitles | كان " ديفون " يواعدها لفترة ...لكنها كانت تتجاهله تماما ، الذى |