Yapabileceğim başka bir şey yok. Daha fazla bekleyemem. | Open Subtitles | لا يوجد شيء اخر استطيع فعله لا يمكنني الانتظار اكثر |
İyiliği kötülükten üretmen gerek, çünkü iyiliği üretecek başka bir şey yok. Robert Penn Worren Arkadiy ve Boris Strugatskiy'nin "Yol Kenarında Piknik" adlı romanına epigraf. | Open Subtitles | انت يمكنك ان تصنع الخير من الشر لا يوجد شيء اخر تصنعه منه |
Yapabileceğin başka bir şey yok mu, Oscar? | Open Subtitles | لا يوجد شيء اخر لتقوم بهِ الأن ، اوسكار ؟ |
Yapabileceğin başka bir şey yok mu, Oscar? | Open Subtitles | لا يوجد شيء اخر لتقوم بهِ الأن ، اوسكار ؟ |
Bilmen gereken başka bir şey yok mu? | Open Subtitles | الا يوجد شيء اخر تريد ان تعرفه؟ |
Yapılacak başka bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء اخر لعمله |