Sen bana demiştinki seni gezdirmeye götüreceğim ama sen bütün gün çalüşıyordun. | Open Subtitles | إذا ؟ وعدتني أن نخرج يوما ،وعملت يوما كاملا بدلا عن ذلك |
bütün gün, hava alanı kayıtlarında Albay Ryan'ın izini aradım. bütün gün yani. Ve tahmin et ne oldu? | Open Subtitles | لقد أسـتغرقت يوما كاملا في فحص اشـرطة مراقبة المطار بحثا عن الكولونيل راين وأعني ذلك |
Siz, bunu biliyorsunuz; ben, bunu biliyorum, fakat bu hatalar hakkında konuşarak... ...zamanı, bizim zamanımızı harcamayalım çünkü bütün gün buradayız. | TED | أنت تعرفون ذلك ، وأنا أعرف ذلك ، ولكن دعونا لا نضيع الوقت ، وقتنا ، في الحديث عن هذه الأخطاء لأننا سوف ننفق يوما كاملا هنا. |
Saçını örebilirim. Ama bütün gün sürer. | Open Subtitles | -يمكن أن أصنع لك ضفائر لكن سيستغرق ذلك يوما كاملا |
Bütün bir gün boyunca, pantolonlarındaki ağırlıkla beraber emeklerler. | Open Subtitles | يحبون يوما كاملا مع حمل في ظهورهم. |
Dijitalleştirme bütün gün sürer. | Open Subtitles | المسح الضوئي سيأخذ يوما كاملا |
Bütün bir gün. | Open Subtitles | يوما كاملا. |