"يوميًّا" - Traduction Arabe en Turc

• her gün
• Hergün
• günde iki

İşte bu her gün uğraştığım berbat hesap kitap meselesi.
هذه هي الحسبة الصّعبة التي أضطرّ إلى التعامل معها يوميًّا.

Alfa olmak şereftir. her gün kazanman gereken bir şeydir.
شرف أن يكون المرء قائدًا، وعلى المرئ أن يستجدره يوميًّا.

Bu hayaletlerin daha derin anlaşılması, dünyayı algıladığımız gibi kurabilmemiz için bize beynimizin her gün yaptığı işlerle ilgili daha çok bilgi verecek.
وإن فهمًا عميقًا لهذه الخيالات، سيعطينا رؤية لعمل دماغنا يوميًّا لبناء العالم كما ندركه.

Patologlar her gün yüzlerce parçayı, milyonlarca hücreyi incelerler.
ينظر الأخصائيون إلى مئات من الشرائح وملايين من الخلايا يوميًّا.

Hergün banyo yapıyoruz aslında değil mi?
ذلك لئيمٌ للغاية، بما أنك تستحمُّ يوميًّا

Şu andan itibaren, her gün restorana gideceğim.
من الآن فصاعدًا, سأرتاد المطاعم يوميًّا.

Ayrıca, o her gün kıçını yalıyor.
و بالإضافة إلى ذلك فهو يلعق مؤخرته يوميًّا

her gün milyonlarca insan bu zırvalığı izliyor.
تعلمين أنّ ملايين الناس يرون ذلك الهراء يوميًّا

Bu her gün bana temel ihtiyaçlara odaklamayı hatırlatıyor.
وهذا يذكّرني يوميًّا بالتركيز على الأساسيّات

Bunu her gün görmek önemli şeylere yoğunlaşmamı hatırlatıyor.
وهذا يذكّرني يوميًّا بالتركيز على الأساسيّات

-Fişimiz sadece bir hafta önce takıldı... her gün binalara tırman, böceklerle savaş... ve... binalara tırman, başka böceklerle savaş...
لقد تم تشغيل لعبتنا منذ أسبوع فحسب وكل ما نفعله يوميًّا منذ آنذاك هو تسلق المبنى وقتال الحشرات

- İyi misin uzaylı kardeş? Sadece bir haftadır ayaktayız! Ve her gün binalara tırmanıp böceklerle mücadele ediyoruz!
لقد تم تشغيل لعبتنا منذ أسبوع فحسب وكل ما نفعله يوميًّا منذ آنذاك هو تسلق المبنى وقتال الحشرات

Ama en çok her gün hayatımın başlamasını beklediğim için pişmanım.
كان أنني عشت يوميًّا أنتظر حياتي ان تبدء

Sauropodlar her gün yaklaşık olarak 1,500 kg saman yiyorlardı.
أنّ الصربود أكل تقريبًا 1500 كيلوجرام من القشّ يوميًّا

Fort Meade'te çalıştığım sırada her gün onu dinlerdim ben.
لقد اِستمعتُ إليه يوميًّا حينما كنتُ في قاعدةِ "فورت ميد".

Üzerindekilere bakarsak her gün yaratık avladığını sanmıyorum.
حسب معدّاتها فأنا لا أظنّ بأنها كانت تتعامل مع الوحوش يوميًّا

Ortaya çıkan verilerde son bir ayda yaşadığı her gün aynı numarayı aradığı gözüküyor.
اتّضح أنّه أجرى نحو مكالمة يوميًّا لرقم بعينه خلال شهر قبل موته.

her gün kahvaltıdan sonra izliyorum. Ondan geriye kalan tek video bu.
فأنا أشاهده يوميًّا بعد الفطار، إنه الفيديو الوحيد الذي أملكه له

Gözlerime bak ve son bin yıldır Hergün yaptığımız şeyleri, düşünmediğini söyle.
انظر في عينيّ وأخبرني أنّك لم تفكّر فيما كان بيننا يوميًّا خلال الألف سنة الخالية.

Günlük hareketlerine devam etmeli ama Mia'yı Hergün görmem gerekiyor.
لا يصح أن تقاطعوا رتابة يومها، لكنّي يتعيّن أن أرى (ميا) يوميًّا.

Kontrol altındaydı. Suyu çekmiştim. Sargıyı günde iki kez değiştiriyoruz.
كانت الإصابة تحت السيطرة، إذ أفرغتها ونبدّل الضمادات مرّتين يوميًّا.