Her pazar günü bize krep yapardı. O kadar iğrenç olurdu ki. | Open Subtitles | كانت تعدّ لنا كلّ يوم أحدٍ تلك الشطائر المحلّاة السيّئة. |
Biz edepli bir pazar sabahı geçirirken, | Open Subtitles | هانحن هنا , نحظى بصباح يوم أحدٍ مفيد |
(Gülüşmeler) Fakat 2017 Haziran'ının bir pazar gününde çok güzel bir şey oldu. | TED | (ضحك) ولكن، في يوم أحدٍ من شهر يونيو 2017، حدَث شيء جميل. |
Bir pazar gününü daha sen olmadan geçireceğim. | Open Subtitles | يوم أحدٍ آخر سأقضيه من دونك |
Tipik bir pazar günü değil mi? | Open Subtitles | ماذا؟ يوم أحدٍ نموذجيّ، صحيح؟ |
Her pazar kiliseye gidiyor olabilirim Walter ama kuramsal fizik üzerine 3 lisansım var. | Open Subtitles | لربّما أرتاد الكنيسة كلّ يوم أحدٍ يا (والتر)، لكن لديّ أيضًا ثلاث شهادات في الفيزياء النّظريّة، |