Sadece bir kaç görüşme yapılacak. Neden tüm gün izin kullanmadığını anlamıyorum. | Open Subtitles | إنّها مجرّد حفنة من المقابلات لا أعرف لمَ لم تأخذ بقيّة يوم عطلة كاملة |
15 yıldır bizimle çalışıyordu. Kullanılmamış 113 izin günü vardı. | Open Subtitles | كان معنا منذ 15 عاماً، كان لديه 113 يوم عطلة لم تُستعمل. |
Etnik bir tatil günü ben de çalışanlarıma izin vermeye karar verdim. | Open Subtitles | والذي هو يوم عطلة عالمية لذا قررت أنني سوف أصرف الموظفين |
Sen ve Australopitekus iş arkadaşın, bugün izin yapabilirsiniz. | Open Subtitles | وأنت وزميلك في العمل. يمكن أن يستغرق مجرد يوم عطلة. |
Mesafe koydum, tatile ihtiyacım var dedim. | Open Subtitles | أنا ناي بنفسي، وقال فقط أن كنت بحاجة إلى يوم عطلة. |
Kendime bir gün tatil verebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أخذ يوم عطلة |
Bugün tatil, yani acil fazlasıyla dolu olacak. | Open Subtitles | , اليوم يوم عطلة مما يعني أن الوهدة ستكون ممتلئة |
Bu var ya hizmetçinin izin gününden olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنه يوم عطلة الخادمة |
İlk izin günün mü? | Open Subtitles | هل هذا أول يوم عطلة لك؟ |
İzin günümüzde bulduğumuz. | Open Subtitles | في يوم عطلة. |
"Adolf Hennecke" PGH TV tamircisinde bir izin günümdeydim... ve kişisel erkek çekiciliğimin doruk noktasında olduğumu hissettim. | Open Subtitles | PGH لقد امضيت يوم عطلة مع ورشة تلفزيون "أدولف هينيك" وشعرت كأنني في ذروة جاذبيتي الشخصية - |
Hizmetçilerine bir gün izin vermeleri falan. | Open Subtitles | ماذا , إعطاء الخادمات . يوم عطلة إضافي و من هذا القبِيل |
Ona bir gün izin versem diyorum. Sorun olmaz değil mi? Eğer istiyorsan ver. | Open Subtitles | فكرت أن أعطيها يوم عطلة أنتِ لن تمانعي ، أليس كذلك ؟ |
Cidden, son beş yılda kaç gün izin kullandın? | Open Subtitles | بجد ، كم يوم عطلة أخذتِ في 5 أعوام الأخيرة ؟ |
Yani bu izin günü aslında akıl-vücut iş birliğinin katı uyumunun izin günüydü... | Open Subtitles | لذا يوم العطلة هذا بالواقع هو يوم عطلة للتماسك .... لعقله وجسده |
Astrofizikçiyim sonuçta. Yıldızların izin günü olmuyor. | Open Subtitles | أنا فيزيائي فلك النجوم لا تأخذ يوم عطلة |
Müdür Woo, sizi ben bırakacağım. Onların tatil günü, bırakalım gezsinler. | Open Subtitles | مديرة وو,سأقوم بتوصيلك انه يوم عطلة لهما.. |
Etnik bir tatil günü ben de çalisanlarima izin vermeye karar verdim. | Open Subtitles | والذي هو يوم عطلة عالمية لذا قررت أنني سوف أصرف الموظفين |
Koç bize bugün izin verdi sanırım. | Open Subtitles | المدرب أعطانا يوم عطلة ، علي ما أعتقد |
Dinlenmek için tatile çıktılar. | Open Subtitles | لقد ذهبوا بعيدا في يوم عطلة للراحة. |
- Ha dokuz ha on. Kendine bir gün tatil verecek misin? | Open Subtitles | هل ستعطي لنفسك يوم عطلة الآن؟ |
Kefaret Günü sebebiyle Bugün tatil olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ؟ لأنه أخبرني أنهم لديهم يوم عطلة لأنه موافق لـ"يوم الغفران" يوم الغفران = يوم ديني لدى اليهود |
Carla'nın izin gününden yararlanıp Ed'i getireceksin ve onu Carla'yı kovdum diye kandıracaksın. | Open Subtitles | إنّه يوم عطلة (كارلا) و إنّك تغتنم هته الفرصة لكي تجلب (إيدي) إلى هنا و تخادعه حتّى يتيقن بأنّك قد فصلت (كارلا) عن العمل |
İzin günün mü? | Open Subtitles | يوم عطلة ؟ |
İzin günümüzde bulduğumuz. | Open Subtitles | في يوم عطلة. |
"Adolf Hennecke" PGH TV tamircisinde bir izin günümdeydim... ve kişisel erkek çekiciliğimin doruk noktasında olduğumu hissettim. | Open Subtitles | PGH لقد امضيت يوم عطلة مع ورشة تلفزيون "أدولف هينيك" وشعرت كأنني في ذروة جاذبيتي الشخصية - |
Sadece öğle yemeği yediğimizi biliyorum ama... - ... nasılsa boş günüm. | Open Subtitles | أعرف أنه وقت الغداء ولكنني فكرت إنه يوم عطلة فلمَ لا؟ |
Herkes çok seviyor onu. Ona, 'Barack' diye anılan, kendi tatil gününü vermeyi düşünüyorlar. | Open Subtitles | هم يحبون هذا الرجل ويريدون اعطاءه يوم عطلة رسمي بإسمه |
"Ferris Bueller'le Bir Gün" deki gibi taklit. | Open Subtitles | تبدو كأنها توأمك ( " هذه دمية , على غرار فيلم ( يوم عطلة " فيريس بولير |