öldürüldüğü gün bulunduğunuz yer hakkında neden yalan söylediğinizden bahsediyoruz. | Open Subtitles | نحن نتحدّث عن سبب كذبكِ حول المكان الذي كنتِ فيه يوم مقتلها. |
Sonuncusu bu. öldürüldüğü gün öğleden sonra kaydedilmiş. | Open Subtitles | هذا آخر واحد تم تسجيله فترة ما بعد ظهر يوم مقتلها |
Karın, öldürüldüğü gün, bir arkadaşıyla öğle yemeği yemiş. | Open Subtitles | زوجتك يوم مقتلها تناولت الغداء مع صديق |
Ve bizim de Victoria'nın öldüğü gün seks yaptığına dair bir kanıtımız var. | Open Subtitles | لدينا دليل أنها عاشرت شخص يوم مقتلها |
öldüğü gün evinden almıştım. | Open Subtitles | أخذتُها من شقتها في يوم مقتلها |
öldürüldüğü gün, Adriana Gomez sizi iki kez aradı. | Open Subtitles | " أدريانا قوميز " اتصلت بك مرتين يوم مقتلها |
öldürüldüğü gün Kyle, Claire'i 3 kez aramış. | Open Subtitles | لقد إتصل كايل بـ(كلير) ثلاثة مرّات يوم مقتلها. |
öldürüldüğü gün 2 kez. | Open Subtitles | مرتين في يوم مقتلها |
Karen'ın öldürüldüğü gün ortaya çıkmışlardı. | Open Subtitles | لقد ظهروا يوم مقتلها. |
Patrice Katty'nin öldürüldüğü gün onunla görüşmediğini iddia ediyor ama ona inanmıyorum. | Open Subtitles | وادعت (باتريس) أنها لم ترَ (كاتي) يوم مقتلها لكني لا أصدقها |
Vivien, öldüğü gün Toni Johnston'ı ziyarete geldiyse önemli bir şeyle alakalı olmalı. | Open Subtitles | إذا كانت (فيفيان) قد أتت لرؤية (توني جونستون) يوم مقتلها فلابدّ أن يكون بشأن شيءٍ مهمّ |
Nathalie'nin öldüğü gün Paris'teymiş. | Open Subtitles | كان في (باريس) يوم مقتلها |