Anal ilişkiden hoşlanmak seni homoseksüel yapmaz. | Open Subtitles | تَمَتُّع بالتَحْفيزِ الشرجيِ لا يَجْعلُك شاذّ جنسياً. |
Kendini bu adamla aynı çizgiye getirdin ve bu da seni ondan daha iyi biri yapmaz. | Open Subtitles | الآن، تُرتّبُ نفسك إلى هذا الرجلِ، ذلك يَجْعلُك لا أفضل مِنْه. |
Bu yüzden insanlar izlediği zaman bu sizi daha önemli biri yapar. | Open Subtitles | لان عندما يراك الاخرين, يَجْعلُك شخصَ أفضلَ |
Çünkü ben senin mükemmel kızınım, ve Bu seni mükemmel anne yapmıyor mu ? | Open Subtitles | لأني لست البنت المثالية، ذلك يَجْعلُك الأمَّ المثالية، أليس كذلك؟ |
Gelecekte evli olmadığımızı nereden çıkardın? | Open Subtitles | الذي يَجْعلُك تَعتقدُ نحن ألَمْ يُتزوّجَ في المستقبلِ؟ |
Çünkü sen şefsin, benim işim de roketlerle. | Open Subtitles | ' يَجْعلُك كبيرَ الطبَّاخين. أَعْملُ بالصواريخِ. |
Evlilik planlarının olmaması ya da erkek arkadaşının olmaması ya da böyle birinin ihtimali dahi olmaması, seni daha az kadın yapmaz. | Open Subtitles | بأنّ هذا لا يَجْعلُك إمرأة أقل لأنه لَيْسَ لديك خطط زفاف أَو خليل |
Yetişkin olman, seni erkek yapmaz. | Open Subtitles | أنْ يَكُونَ growed كامل لا يَجْعلُك - رجل. |
Bu sizi kötü bir insan yapmaz. | Open Subtitles | لا يَجْعلُك a شخص سيئ. |
Eğer insanlar izliyorlarsa bu sizi daha önemli biri yapar. | Open Subtitles | ومشاهده الناس لك يَجْعلُك أفضلَ |
Bu seni ne yapar, biliyorsun... | Open Subtitles | حَسناً، تَعْرفُ ماذا يَجْعلُك هذا ؟ |
Evlatlık çocuk olmak insanı sert biri yapar. | Open Subtitles | أنْ يَكُونَ a يَتبنّى طفلاً يَجْعلُك قاسي. |
Bu seni benim için çok özel yapıyor. | Open Subtitles | و ذلك يَجْعلُك مميزة جدا بالنسبة لوالدك. |
Bu seni mutlu edicekse, bende mutluyum ozaman. | Open Subtitles | الغرامة. إذا يَجْعلُك سعيد، ثمّ أَنا سعيدُ. |
Barıştığımı nereden çıkardın? | Open Subtitles | ما الذي يَجْعلُك تَعتقدُ بأنّني سأعود صديقتك؟ |
Onu denemek isteyebileceğimi de nereden çıkardın? | Open Subtitles | ماذا الذى يَجْعلُك تظن أننى سأكون شغوفاً بتجربتها ؟ |
Birşey döndüğünü nerden çıkardın? | Open Subtitles | ما الذي يَجْعلُك تَعتقدُي أن هناك شىء يحدثُ؟ |
Hayatım, heyecanlıymış gibi yaptım Çünkü sen çok heyecanlıydın. | Open Subtitles | العسل، أنا كُنْتُ فقط تمثيل متحمّس ' يَجْعلُك كُنْتَ متحمّس جداً. |
Çünkü sen ve Luther çok eski arkadaşlarsınız. | Open Subtitles | يَجْعلُك ولوثر رفاقَ عقبِ... مِنْ ظهرِ الطريقِ |
Çünkü; sen başını omuzlarından yukarıya kaldırdın. | Open Subtitles | ' يَجْعلُك كَانَ عِنْدَكَ a رئيس على أكتافِكَ. |