Yarından itibaren rotasyondasın, o yüzden de, şimdi evine git. | Open Subtitles | أنت في الدورانِ إبتداءً مِنْ غداً، يَذْهبُ إلى البيت لذا. |
Durdu git, git, git, git, git. | Open Subtitles | تَوقّفَ. إذهبْ، يَذْهبُ، يَذْهبُ، يَذْهبُ، يَذْهبُ. |
Bütün maaşım son kuruşuna kadar, oğlumun eğitim masraflarına gidiyor. | Open Subtitles | كُلّ مالي يَذْهبُ إلى تعليم إبني كُلّ شيء دون إستثناء |
Gidip kanepede otursana tatlım,.. | Open Subtitles | العسل، الذي لا أنت فقط يَذْهبُ يَجْلسُ على الأريكةِ؟ |
Terry: yürü, yürü, yürü, yürü. | Open Subtitles | إذهبْ، يَذْهبُ، يَذْهبُ، يَذْهبُ، يَذْهبُ. |
Beş yaşındaki çocuk oyuncak arabasıyla yerinde duramaz. Yedi yaşındaki de çılgın bir hafta sonu için Acapulco'ya mı gitti? | Open Subtitles | طفل بعمر 7 سنوات يَذْهبُ إلى اكوابولكا لعطلة نهاية إسبوع برّية؟ |
gitmesine izin verme. Tanrım izin verme. | Open Subtitles | لا تتْركُه يَذْهبُ الله لا تتْركُه يَذْهبُ |
Joe niye kimseye söylemeden oraya gitsin? | Open Subtitles | الذي جو يَذْهبُ هناك و لا يُخبرَ لا أحد؟ |
Şimdi dişçiye gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | أوه، الآن أنا gotta يَذْهبُ إلى طبيبِ الأسنان. |
O zaman çabuk öğrenmek zorundasın, o yüzden git. | Open Subtitles | حَسناً، أنت سَيكونُ عِنْدَكَ لتَعَلّم الصومِ، يَذْهبُ لذا. |
Sen şimdi git çalılıklara saklan ve hikâyenin sonunda ortaya çık. | Open Subtitles | يَذْهبُ جلدُ لذا في الغابةِ ويَقْفزُ إلى الخارج عندما أَصِلُ إلى النهايةِ. |
Eric, git anneni dinle. | Open Subtitles | إيريك، يَذْهبُ يَستمعَ إلى أمِّكَ. لماذا ي؟ |
Pekâlâ, git ama akşam yemeğine yapacağımı kaçıracaksın. | Open Subtitles | حسناً، يَذْهبُ لَكنَّك سَتَنحرمُ مِنْه على الذي أَعْملُ للعشاءِ: 5 لحومِ مختلفةِ. |
İşte bu yüzden Colorado'daki okula gidiyor. | Open Subtitles | حَسناً،لِهذا يَذْهبُ للمدرسة في كولورادو |
"Sherry'nin eski koca toplantısına gidiyor musun baba?" mı diyeceğiz? | Open Subtitles | "أَبّ، يَذْهبُ إلى الشيري إتفاقية الزوجِ السابقةِ هذه سَنَةِ؟ " |
Oh, Niles, Neden Gidip onunla konuşmuyorsun? | Open Subtitles | أوه، النيل، التي لا أنت فقط يَذْهبُ كلاماً إليه؟ |
yürü yürü devam et. | Open Subtitles | إذهبْ، يَذْهبُ، يَذْهبُ، يَذْهبُ، يَذْهبُ، يَذْهبُ. |
Dün gece Faye'le nasıl gitti? | Open Subtitles | يَذْهبُ كُلّ شيءُ حَسَناً مَع فاي ليلة أمس؟ |
Carlos, geri gel! Jefe, gitmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | كارلوس، إرْجــعُ نحن لا نَستطيعُ تَرْكه يَذْهبُ |
-benden kaçmak mı istiyorsun? -bırakmalısın, hepsini bırak gitsin. | Open Subtitles | إذا تُريدُ الهُرُوب مِنْ هنا.أنت يجب ان تتَركَه يَذْهبُ. |
Oh, gitmem lazım. | Open Subtitles | أوه، اللهي. أنا gotta يَذْهبُ. مع السلامة. |
Christa bir sonraki hafta Lynn'in oraya geri gitmek istediğini söyledi | Open Subtitles | قالَ كريستا بأنّ لين كَانَ يَذْهبُ لإدَارَة نفسه في الإسبوع القادم. |
Ben Bay Sapık Katille birlikte olmayacağım Hadi eve gidin | Open Subtitles | لا أَخْرجُ مع السّيدِ Psycho Killer، يَذْهبُ إلى البيت لذا. |
Pekala, bu konuşma pek de düşündüğüm gibi gitmiyor. | Open Subtitles | الموافقة، هذه المحادثةِ لا يَذْهبُ في كل الطريقِ خطّطتُ. |
HERALDE UNiVERSiTEYE FiLAN gidecek. | Open Subtitles | يَذْهبُ إلى الكليَّةِ وكُلّ تلك، أَحْزرُ. |
Tamam, Leo, koş, koş. | Open Subtitles | حَسَناً، الأسد، يَذْهبُ، يَذْهبُ، يَذْهبُ. |
Beni seviyorsan bırak bu işin peşini. | Open Subtitles | إذا تَحبُّني، أنت سَتَتْركُ فقط يَذْهبُ. |
Nereye gittiğini göremiyorum. | Open Subtitles | لا يَستطيعُ أَنْ يَرى حيث كان هو يَذْهبُ. |