"يَرى" - Traduction Arabe en Turc

• Gördün mü
• görüyor
• bakalım
• gören
• görünce
• görebilir
• görmemiş
• görüşüyor
• görmedi
• göremiyor

Eski bir film gibiydi denizci, kalabalık dans pistinde kızı görür ve arkdaşına dönüp der, "Şu kızı Gördün mü?
كانه شيء من فلم قديم حيث يَرى البحّارَ البنتَ عبر ساحةِ الرقص المزدحمةِ، ويلتفت نحو صديقه ويقول" ارأيت تلك الفتاة؟

Bütün otobüsü görüyor.
هو يُمْكِنُ أَنْ يَرى الحافلةَ الكاملةَ.

- Yavaşlıyor. Pekala, bakalım ışıkları kapatmak istiyorlar mı. Teşekkürler.
حَسَناً، يَرى إذا يُريدونَ لغَلْق الأضويةِ.

Noel Baba'yı gören herkes bir hediye alır.
كُلّ شخص يَرى سنتا يَجِبُ أَنْ يَحْصلُ على شيءِ.

Ona ne getirdiğimi görünce yüreğine inecek.
هيجيلوا نوبة قلبية عندما يَرى ما اعددتة لة

Elbette çok alicenapsınız, bunu herkes görebilir.
حَسناً، بالطبع أنتِ مِنْ أصل نبيل أي شخص يُمْكِنُ أَنْ يَرى ذلك

Boynundaki haçı da mı görmemiş?
كَيْفَ لم يَرى صورة المسيح المصلوبَ حول رقبتِها؟

Acaba şu ara kiminle görüşüyor?
Gee، أَتسائلُ بإِنَّهُ يَرى هذه الأيامِ.

Bir kıza doğru nasıl yürüdüğünü Gördün mü?
يَرى أبداً بأنّ يَمْشي نحو a بنت؟

- Neyi Gördün mü?
- يَرى ما؟ - ذلك الرجلِ.

- Dairesel ucu Gördün mü?
- يَرى تفصيلَ الحافةَ؟ - نعم.

Bunu görüyor musun, bu muhallebi Stefania ile sensin.
إرتحْ. الموافقة، يَرى هذه؟ هذه القشطةِ حنطةِ، تلك أنت وستيفانيا.

Babasının hayaletini gerçekten görüyor mu, yoksa deli mi?
ان يَرى أبّاه شبحاً أَو هَلْ هو مجنون حقّاً؟

Crocker'ı parkta dikilirken görüyor bu da Zoe'nin hatırasını tetikliyor.
لذا، يَرى كروكير المقام هناك في المتنزهِ. يُسبّبُ قديماً ذاكرة زوي.

- Sen testi yap, bak bakalım uygun mu.
إذهبْ وارداً الإختبارَ، يَرى إذا نحن بخير.

Helikoptere sağlam ihtiyacımız olacak. Hadi gidip bilgisayara bakalım, helikopter nereye yol alıyormuş.
نَحتاجُ تلك المروحيةِ سليمةِ دعنا نَذْهبُ نظرةً في الحاسوبِ، يَرى حيث أنَّ تلك المروحيةِ تُرأّسَ

Topraktaki yardım edin yazısını gören herkes, Helen'in de orada yattığını görebilirdi.
أي شخص الذي يُمْكِنُ أَنْ إقرأْه يُمْكِنُ أَنْ يَرى كذبها هناك.

Seni buraya girerken gören oldu mu?
أي واحد يَرى بأنّك تَجيءُ فيه؟

Evet. Sizi görünce, keşke benim de olsaydı dedim.
نعم، حَسناً، يَرى كلّكم، أُصنّفُ مِنْ الأمنيةِ كَانَ عِنْدي a يَضْربُ نفسي.

Kartınızı görebilir miyim?
هَلْ لي أَنْ يَرى بطاقتَكَ الرئيسيةَ، رجاءً؟

Ama, yerdeki balığı aslında o görmemiş Atlanta'daki kuzeni görmüş.
حَسناً، هو في الحقيقة لَمْ يَرى السمك في الأرضيةِ، لكن إبنَ عمه في أطلانطا سمك منشارِ.

Öncelikle hala Cleo Ricard'la görüşüyor.
أولاً , هو ما زالَ يَرى كليو ريكارد

Öldüğünü görmedi. Ceset görmedi. Silah sesi duydu.
هو لَمْ يَراه يقَتلَ هو لَمْ يَرى جسم، أو يسَمعَ طلقة

Yabancıların nasıl davrandığını göremiyor musun ?
هو لا يَرى كَيف يعاملنا الأجانب هنا ؟