"يَعُدْ" - Traduction Arabe en Turc

    • artık
        
    Evet, yaptık. Ama artık Dr. McNamara çalışmalarımızın bir parçası değil. Open Subtitles نعم، نحن عَمِلنا، لكن الدّكتورَ مكنمارا لَمْ يَعُدْ جزء هذه الممارسةِ.
    Pekâlâ, iyi haber o füzeyi artık Dükkan kontrol edemiyor, ben ediyorum. Open Subtitles الموافقة، حَسناً، الأخبار الجيدة الدكان لَمْ يَعُدْ تُسيطرُ على القذيفةِ. أنا أعْمَلُ.
    Kendisi artık bu üniversitenin öğrencisi değil. Open Subtitles إبتِدَاءً منَ الآن، هو لَمْ يَعُدْ طالب في هذه الجامعةِ.
    şten çıkarıldı, çünkü artık işinin gereklerini yerine getiremiyordu. Open Subtitles هي أُفرغتْ لأنها كَانتْ لَمْ يَعُدْ قادر على عمل شغلِها.
    artık sizinle olmadığı için üzgün olmalısın. Open Subtitles لابد انك تشعرين بالحزن لانه لَمْ يَعُدْ مَعك الآن.
    artık komik değil ama şaka yapmaktan vazgeçmiyor. Open Subtitles هو لَمْ يَعُدْ مضحك , لَكنَّه يَرْفضُ التخلي عن النكتةِ.
    artık Niles bu evde istenmiyor. Open Subtitles الأَبّ، أخبرتُك، النيل لَمْ يَعُدْ مرحباً في هذا البيتِ.
    Yüzbaşı, artık sizin departmanda olmadığını mı söylemiştiniz? Open Subtitles القائد، قُلتَ بأنّه لَمْ يَعُدْ بالقسمِ؟
    Peki, şu andan itibaren, o artık senin hastan değil! Open Subtitles إبتداءً مِنْ هذه اللحظةِ، هو لَمْ يَعُدْ مريضَكَ.
    Sonra da ona artık müşterimiz olmadığını bildirdiğinde, muhtemelen bundan hoşlanmayacak. Open Subtitles اذا من المحتمل لَنْ يعجبه الأمر عندما تُخبرُه بأنَّه لَمْ يَعُدْ زبونَنا
    Ve artık spa da çalışmıyor. Open Subtitles وهو لَمْ يَعُدْ يَعْملُ في الحمام المعدني.
    Tabii, şiir sanatı artık güncelliğini yitirdiğinden, ...şiirler ve o sanatı icra edenlerin nesli tükenmeye yüz tutmakta. Open Subtitles بالتأكيد إذا الشعرِ لَمْ يَعُدْ له علاقة الشعراء وشكلهم الفني يُدينُ إلى الأنقراض
    ...işimiz bittiğinde, artık David Webb olmayacaksın. Open Subtitles متىنحنمُنهونمَعك،أنت سَ لَمْ يَعُدْ ديفيد وَب.
    Oo, bakın artık gayrimenkul reklamlarını öğrenmeyi kim istiyormuş. Open Subtitles أوه، نظرة التي لَمْ يَعُدْ حاجاتَ للتَعَلّم حول العقاراتِ التجاريةِ.
    İnan bana, yaş farkı artık bir sorun değil. Open Subtitles إختلاف العُمرَ لَمْ يَعُدْ قضيةَ.
    - O artık bu dünyada değil. Open Subtitles هو لَمْ يَعُدْ في هذا العالمِ، سيد
    "...ancak artık Bluth şirketinde çalışamayacağım... Open Subtitles "بأنّني لَمْ يَعُدْ أَستطيعُ العَمَل في شركةِ Bluth.
    Detektif McGraw'la artık pek görüşmüyoruz. Open Subtitles المخبر McGrw لَمْ يَعُدْ على وجهِ سرعتِي.
    artık burası senin dünyan değil, Jones. Open Subtitles هذا لَمْ يَعُدْ عالمَكَ، جونز.
    Maalesef sırrımız artık emniyette değil, Open Subtitles لسوء الحظ سِرّنا لَمْ يَعُدْ آمنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus