Sanırım orada bir kilo çikolatalı fondan seni bekliyor. | Open Subtitles | هناك a صندوق رطل كمأِ شوكولاتيِ الذي يَنتظرُك. |
Kızlar da seni bekliyor. | Open Subtitles | والبنات يَنتظرُك. |
Orada seni bekliyor. | Open Subtitles | هو يَنتظرُك هناك |
sizi bekliyor. | Open Subtitles | و هو يَنتظرُك هناك الآن. |
Sir Te sizi bekliyor. | Open Subtitles | السّير تي يَنتظرُك. |
Masajla tedavi uzmanınız sizi bekliyor. Şöyle buyurun. | Open Subtitles | معالج تدليككَ يَنتظرُك. |
"Birisi aşağıda seni bekliyor," diyorlar, ve asansörle aşağı iniyorum ve Keith Richards lobide kanepede oturmuş beni bekliyor. | Open Subtitles | "شخص ما يَنتظرُك في الطابق السفلي، " وأنا سَأَدْخلُ الى المصعدَ لأسفل وهناك يجلس (كيث ريتشارد) في قاعة الاستراحة في الردهة |
Evet. Polis merkezinde seni bekliyor. | Open Subtitles | نعم وهو يَنتظرُك في MDPD. |
seni bekliyor. | Open Subtitles | هو يَنتظرُك. |
Arabanız sizi bekliyor. | Open Subtitles | حزبكَ يَنتظرُك. |