"يَنْظرُ" - Traduction Arabe en Turc

    • görünüyor
        
    • bakıyor
        
    • bakın
        
    • Şuna
        
    • bakma
        
    • baksanıza
        
    • BAK
        
    • bakıyordu
        
    Ve bu sefer geçen sefere göre çok daha kararlı görünüyor. Open Subtitles وهو يَنْظرُ مُصمّمَ أكثر بعض الشيءَ هذا الوقتِ مِنْ أَنَّهُ عَمِلَ آخر مَرّة.
    Bu duvarkağıdı, aynı diğerleri gibi görünüyor. Open Subtitles هذا ورقِ الجدران يَنْظرُ مثل ورق الجدران الآخر.
    Newyork polis depatmandaki herkişi çalışanlarını korumaya bakıyor, onların en iyi yapacağı şey şimdi terk etmek. Open Subtitles أي شخص يَنْظرُ للإبْقاء توظيفهم مَع الشرطه قَدْ يَكُونُ في أفضل إهتمامِ ان يذهبوا
    Bir şey görüyormuş gibi uzağa ve sola bakıyor. Open Subtitles شاهدْ كيف يَنْظرُ إلى اليسارِ مثل انه يَرى شيءاً.
    Şimdi bakın, en yüksek ikinci not onunki. Open Subtitles يَنْظرُ إليه الآن، درجة أعلى ثانياً هذا إختبارِ.
    Oh Şuna bakın, Donna ve Randy öpüşüyor. Open Subtitles أوه يَنْظرُ إلى هذا، شبقة ودونا تُقبّلُ.
    Aşağı bakma, Marjorie. Yemek arkadaşlarına ya da menüye BAK ama aşağı bakma. Open Subtitles إنظرْ إلى رفاقِ غدائِكَ أَو قائمتكَ، لكن لا يَنْظرُ أسفل.
    Cildinin rengine baksanıza, kadın ölmemiş. Open Subtitles يَنْظرُ إلى صبغها حَسناً، هي لَيستْ ميتةَ.
    Küçük evimize BAK. Harika görünüyor. Open Subtitles أوه، يَنْظرُ إلى بيتِنا الصَغيرِ.
    Oh, evet. bunlar gerçekten çok bilimsel görünüyor. Open Subtitles أوه، نعم. هذه يَنْظرُ علمي حقيقي.
    Açıkçası bu biraz salak görünüyor. Open Subtitles بصراحة يَنْظرُ قديم بشكل غبيغباءً.
    - Gaz hattının bakımını yapan şirketle aynı şirket görünüyor. Open Subtitles وهو يَنْظرُ مثل نفس الشركةِ تَبقي خطوطُ الغازَ. Hodges:
    Ama o bana bakıyor. Open Subtitles لَكنَّه يَنْظرُ لي. - لا، أنت تَنْظرُ إليه
    Etrafına bakıyor. Open Subtitles هو يَنْظرُ حول.
    Şu çiftlere bakın. Open Subtitles النجاح الباهر، يَنْظرُ إلى كُلّ تُزاوجُ، نعم.
    Evet, Ross'un Torino'da bulunduğu süre boyunca kapalı olan cep telefonlarına bakın. Open Subtitles نعم، يَنْظرُ إلى كُلّ الناس التي الهواتف الخلوية كَانتْ مُطْفَأ كامل الفترةِ روس كَانَ في تورن.
    - Hadi, Deandra. - Otur da Şuna bir BAK. Open Subtitles رجاءً تعال هنا و إجلسْ، يَنْظرُ إلى هذا.
    Vay canına Şuna BAK. Open Subtitles النجاح الباهر، يَنْظرُ إلى هذا.
    Yanından geçerlerken asla gözlerine bakma. Bu salt bir meydan okumadır. Open Subtitles أبداً لا يَنْظرُ اليهم في عيونِهم متى هم نظروا لك.
    Biliyorum ama baksanıza ona. Open Subtitles نعم، أَعْرفُ، لكن يَنْظرُ إليه.
    - Çıkıp gittim, çünkü herkes bana Ashleigh'in deri pantolonunu giyiyormuşum gibi bakıyordu. Open Subtitles - خَرجت لأن كُلّ شخصَ كَانَ يَنْظرُ لي كأنني كُنْتُ أَلْبسُ ملابس آشلي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus