"يَهْمُّ" - Traduction Arabe en Turc

    • önemi
        
    • Fark
        
    • Önemli
        
    • Farketmez
        
    • önemli değil
        
    • farkeder
        
    Ne renk kravat taktığımın benim için bir önemi yok artık. Open Subtitles لا يَهْمُّ لي الآن اي ُلوّنُ للرابطةَ أَلْبسُة
    -Neden yaptığının bir önemi yok. Open Subtitles حسناً، انه لا يَهْمُّ حقاً لماذا فعلت ذلك
    -Sevdiğin biri olması da Fark etmez. -Kurtarmak için hayatını saniyesinde vereceğin biri olsa da Open Subtitles لا يَهْمُّ اذا كان شخصا تحبه او اذا كنت تضحى بحياتك من اجله
    Kanun dışı, ama hakem olmadığı için Fark etmez. Open Subtitles ذلك غير شرعيُ، لكن ليس هناك حكم لذا هو لا يَهْمُّ.
    Kazanmak olmasın derdiniz, Önemli olan eğlenmek, neşeyle dans etmek. Open Subtitles هو لا يَهْمُّ إذا تَرْبحُ أَو تخسر ماذا تَعمَلُين بحذاء الرقص
    Benim için Önemli olan, kimin Mikey için en iyi olduğu. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي يَهْمُّ لي الذي أفضلُ لميكي.
    Teknik olarak, Farketmez. Open Subtitles .تقنياً، ذلك لا يَهْمُّ .لقد وَجدوا منفذ
    Önemli değil, ondan sonra yazdığın her hikaye ne kadar muhteşemdi. Open Subtitles الذي لا يَهْمُّ. كُلّ قصّة كَتبتَ بعد ذلك كُنْتَ رائعَ.
    Aslında bunun hiçbir önemi yok, çünkü orada bile olmayabilir. Open Subtitles حَسناً، هو لا يَهْمُّ حقاً على أية حال، لأنه قَدْ لا يَكُونُ حتى هنا.
    Brad, burda olmamızın bir önemi yok, ben hazır değilim. Open Subtitles براد، هو لا يَهْمُّ أين سنكون. لَستُ مستعدَّة.
    FYl, artık benim onlarla olmam ya da olmamamın bir önemi yok. Open Subtitles لمعلوماتكم، هو لا يَهْمُّ سواء أَهْتفُ مَعهم أَو لا.
    Ne düşündüğümün önemi yok çünkü senin sorunun benimkinden daha büyük. Open Subtitles هو لا يَهْمُّ ماتعتقده لأن عِنْدَكَ مشكلة أكبر منيّ.
    Ne dediğinin bir önemi yok, çünkü sizin çocukların tek duyacağı,... Open Subtitles هو لا يَهْمُّ الذي تَقُولُ، ' يَجْعلُ كُلّ أولادكَ سَيَسْمعُ
    Her çamaşırhaneye gittiğimde, orada. Gece veya gündüz, Fark etmiyor. Open Subtitles كُلَّ مَرَّةٍ اقوم فيها للأغتسال أجده, .صباحا، مساء،لا يَهْمُّ.
    Fark etmez... çünkü bir maktulün kanı, Hamilton'un evine doğru ilerlemiş. Open Subtitles حسناً لَكنَّه لا يَهْمُّ لأن المَقْتُولينَ يُؤدّي دمُّ الرجلِ إلى بيتِ هاملتن.
    Fark etmez, bu daha ilk gece. Open Subtitles الأمر لا يَهْمُّ إنها مجرد الليلة الأولى
    Tek Önemli olan açığa çıkıyor olmaları. Open Subtitles كُلّ ذلك يَهْمُّ الآن بأنّهم يَظْهرونَ على السطح.
    Benim için Önemli. Open Subtitles بالله عليك هَلْ يَهْمُّ ؟ مهم بالنسبه إلى
    Ve bu da Farketmez, çünkü benden başka kimse seni aramaz, doğru mu? Open Subtitles وهو لا يَهْمُّ على أية حال، لأن لا أحد يَدْعوك ماعداي، حقّ؟
    Senin şimdiye kadar gerçeği göreceğini düşünüyordum, ama Farketmez. Open Subtitles توقعت إنكى ستَرى السببَ الآن، لَكنَّه لا يَهْمُّ
    Ashleigh, kardeşlerinin isteği ya da benim düşüncem Önemli değil. Open Subtitles آشلي، لا يَهْمُّ ماالذي أخواتَكَ يرغبون به أو يعتقدونه
    Hayır kontrol edelim.Natalie,ne farkeder ki Artık bir dedektif bile değilim. Open Subtitles - آه، هو من المحتمل لا شيءُ. لا، دعنا نَتأكّدُ منه. ناتالي، هو لا يَهْمُّ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus