Soruyorum çünkü pazarlama stratejimi etkiliyor. | Open Subtitles | أنا أسأل فحسب لأنّ هذا يُؤثر في خُطّتي التسوقيّة. |
Ve bu özgür dünyanın kaderini nasıl etkiliyor? | Open Subtitles | وكيف يُؤثر ذلك الأمر على مصير العالم الحُر ؟ |
Şimdiyse, Dünya'da geçirdiğin vakit seni etkiliyor sevgili kardeşim. | Open Subtitles | والآن ، وقتك هُنا على الأرض يُؤثر عليك يا أخي العزيز |
Bu haneye tecavüz diger CBI ajanlarini nasil etkiledi? | Open Subtitles | إذن كيف يُؤثر هذا الإقتحام المنزلي على عُملاء المكتب الآخرين؟ |
Bu haneye tecavüz diğer CBI ajanlarını nasıl etkiledi? | Open Subtitles | إذن كيف يُؤثر هذا الإقتحام المنزلي على عُملاء المكتب الآخرين؟ |
Bu performanslarını etkileyebilir ve bugün bunu kaldıramam. | Open Subtitles | قد يُؤثر على أدائهم، ولا يُمكنني تحمّل ذلك اليوم. |
Pekâlâ, umarım ellerin soğuktan donmamıştır. Oyununu etkileyebilir. | Open Subtitles | حسناً، آمل أنّ يديك لن تتجمّد في البرد، فقد يُؤثر ذلك على لعبتك. |
Her an, verdiğin her karar etrafındaki insanları etkiler ve farkında olmadığın milyonlarca farklı şekilde dünyayı değiştirir. | Open Subtitles | كلّ لحظة، كلّ قرارٍ تتخذينه، إنّه يُؤثر بالناس المُحيطين بكِ، إنّه يُغيّر العالم بملايين الطرق غير المدروكة. |
Artık ayık olduğuma göre nasıl biri olduğumu anlamaya çalışıyorum çünkü bu şu anda nasıl davranacağımı etkiliyor. | Open Subtitles | حسناً، والآن بما أنّي واعية، فإنّي أحاول معرفة من كنتُ، لأنّه يُؤثر على ما أنا عليه الآن. هل... |
Tabii hayvanları da etkiliyor. | Open Subtitles | كما يُؤثر في الحيوانات أيضاً |
Beni etkiledi. - Beni de." | Open Subtitles | إنه يُؤثر بي |
verimlilik açisindan baktigimda bu vakayla olan kisisel baglantim çözme yetilerimi olumsuz etkileyebilir. | Open Subtitles | أنا قلق من ناحية الفعاليّة أنّ صلتي الشخصيّة بالقضيّة -قد يُؤثر على قُدرتي على حلّها، لذا ... |
Birinize olan bir şey diğerini de etkiler. | Open Subtitles | ما سيحدث لأحدكم سوف يُؤثر على الآخر. |