"يُديرُ" - Traduction Arabe en Turc

    • yönetiyor
        
    • idare
        
    • işletiyor
        
    - Bu şey kendini yönetiyor. Open Subtitles الشيء الملعون يُديرُ نفسه. أَفترضُ بأنّك قَتلتَه.
    Bay Vance bizim yönetici ortağımız, şirketin yasal işlerini o yönetiyor. Open Subtitles السّيد فانس شريكُ المُديرُ، وهو يُديرُ شركةً المقاضاة قي مكتبِ.
    Sana bahsettiğimiz akademiyi yönetiyor. Open Subtitles يُديرُ الأكاديميةَ نحن أخبرنَاك عنهم.
    Hareket demişken, Emerald City'i idare eden şu tatlı adam kim? Open Subtitles بالحديثِ عن الإثارَة، من ذلكَ الشاب الظَريف الذي يُديرُ مدينةَ الزُمُرُد؟
    Şimdilerde, Papa'nın oğlu dağı idare ediyor. Open Subtitles في الوقت الحاضر، ابن الأبِّ يُديرُ الجبلَ.
    Birkaç aydır D.C.B.'nin kamyon parkını işletiyor. Open Subtitles ثمّ، في شهرين , اصبح يُديرُ ساحةَ النقل بالشاحناتَ لدي سي بي.
    Shelton Bölgesi'ndeki kamyon parkınızı işletiyor. Open Subtitles الرجل الذي يُديرُ ساحتَكَ في مقاطعةِ شيلتن.
    Şirketi o yönetiyor. Open Subtitles أنه يُديرُ الشركةَ.
    Bu Jarvis, evi o yönetiyor. Open Subtitles ذلك جارفيس، يُديرُ البيتَ.
    Üstat Bartertown 'u yönetiyor. Yüksek sesle! Open Subtitles (عمّة على المتكلّمِ) يُديرُ
    Schillinger, Kardeşliği yönetiyor. Open Subtitles يُديرُ (شيلينغَر) الأخويَة
    Dr. Johnson polis müdürlüğünde adli tıp laboratuvarını idare ediyor. Open Subtitles الدّكتورَ جونسن يُديرُ المختبرَ الشرعى ... فيقسمِالشرطةَ.
    Yargıç Litten Mandrake. Bütün bunları o idare ediyor. Open Subtitles يُديرُ العرضَ بالكاملَ.
    O yeri idare etmek tam bir boyun ağrısı. Open Subtitles مليمتر مليمترِ، يُديرُ ذلك المكانِ a ألم في ي... الرقبة.
    Bu yeri kim işletiyor, Shannon? Sen mi? Open Subtitles الذي يُديرُ هذا المكانِ، شانون؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus